 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/4614
K: 1988/79
T: 07.03.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Görevli Memura direnme suçundan sanıklar Ahmet, Huriye ve Fatma Ateş'in TCY. 258/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin hükmü inceleyen Özel Daire;
KARAR : (1- Oluşa ve özellikle tanık Hakim İsmail Şekerci'nin açık anlatımına göre sanıkların eyleminin TCY. 260. maddesi kapsamına giren olumsuz direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı maddelerle hüküm kurulması,
2- Kabul itibarı ile sanıkların eylemlerinde TCY. 258. maddesinin üçüncü fıkrasının uygulama yeri olmadığı halde cezaların bu fıkra ile indirilmesi) nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı dosyanın gönderildiği Yerel Mahkeme; karar yerinde yazılı gerekçe ile direnme kararı vermiştir.
İncelenen dosyaya göre; Olay tarihinden önce eşinden boşanan Şükran Ateş isimli kişinin Ünye Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı istirdat davasının yargılaması sırasında verilen keşif kararı üzerine, olay günü mahkeme heyetinin davacı Şükran ve vekilide olduğu halde olay yerine geldikleri, keşfi yapmak üzere sanıkların bulunduğu eve girecekleri sırada, tüm sanıkların mahkeme heyeti ile heyete yardımcı olarak orada bulunan davacı Şükran ve vekiline taş ve sopalarla saldırdıkları, atılan taşlardan bir kısmının Hakim'e isabet ettiği, bu nedenle keşfi yapamayan Hakimin tutanak düzenleyerek olay yerinden ayrıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
TCY. 258. maddesinde öngörülen; Memura direnme suçundan cebir ve tehdidin memura yönelik olması şartı olmayıp, cebir ve tehdidin memura direnmek için kullanılmış olması yeterlidir. C.G.K. 8.2.1984 gün ve 44/36 sayılı kararında (Keşif ile görevli olarak oluşturulan heyetin mahallinde incelemeye başlamadan engellenmesi görevle ilgili eylemler başlamış olduğundan memura direnme suçunu oluşturur) görüşünü benimsemiştir.
Olayda da mahkeme heyeti keşif ile görevli olarak oluşturulmuş ve mahallinde incelemeye başlamak üzeredir. Ancak sanıkların yukarıda belirtilen eylemleri nedeniyle keşfi yapamamıştır. Bu itibarla görevli memura direnme suçu oluşmuştur. (1) numaralı bozma nedenine karşı Yerel Mahkemenin direnme kararı isabetlidir.
Ancak sanıklar suçu kendilerini veya akrabalarını hapis veya tevkiften kurtarmak maksadiyle işlemediklerinden TCY.nın 258. maddesinin 3. fıkrasına ilişkin direnme yerinde değildir.
SONUÇ : Direnme hükmünün ikinci nedene ilişkin kısmının BOZULMASINA, 7.3.1988 gününde 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.