 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/430
K: 1988/477
T: 21.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Şartlı tehdit suçundan sanık M.F. E.'nin TCK.nun 188/1, 273. maddeleri uyarınca sonuç olarak 7 ay hapis, 3500 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 28.10.1987 gün 90/133 sayılı hüküm, Yargıtay 4. Ceza Diresince incelenerek 25.2.1988 gün 987/1516 sayı ile;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak;
Mağdur R.'nin, tehdidin şartlı olduğu hakkında bir beyanda bulunmaması karşısında, yeminle dinlenen tanık M.Y. ile A.T.'nin şahadetleri arasındaki mübeyenet yüzleştirilmek suretiyle hal ve telif edilerek sonucuna göre suç vasfının takdiri gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması isabetsizliğiyle bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 27.6.1987 gün 461/133 sayı ile: tanıklıkların beyanları arasında esasta bir aykırılık bulunmadığı, sanığın sen buradan defol git, senide burada yaşatmayacağım dediğinin saptandığı gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Son hüküm, sanık tarafından süresinde temyiz olunmakla dosya Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün Özel Daire kararı doğrultusunda bozulmasını içeren 10.10.1988 gün 4/5630 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyaya göre;
Sanık M.F. E.'nin olay tarihinden önce ayrıldığı karısı C. B. tarafından Cumhuriyet Savcılığına şikayet edildiği, şikayet dilekçesinin, soruşturma için müştekiye tevdi olunduğu, müşteki R.Ö.'nün sanığı aradığı fakat bulamadığı, karakola gelmesi için kardeşine haber bıraktığı, bunu öğrenen sanığın olay günü saat 23.30 sıralarında kahvede arkadaşları ile oturan müştekinin yanına giderek bu konuda konuşmak için onu dışarı çıkardığı, orada ya bu mahalleyi terk edeceksin yahut ta seni vuracağım demek suretiyle şartlı tehditte bulunduğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmuş isede; mağdurun beyanlarında tehdidin şartlı olduğuna dair bir açıklak bulunmaması ve yeminle dinlenen tanıklar M.Y. ile A.T.'nin ifadeleri arasında sanığın sarfettiği kabul edilen sözler yönünden aykırılıklar olması nedeniyle; bu tanıkların bozma kararında açıklandığı gibi yüzleştirilmesi aykırılıkların giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bunda direnilmesi yasaya aykırıdır.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme direnme kararının gösterilen sebepten dolayı BOZULMASINA, 211.11.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.