 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/371
K: 1988/562
T: 26.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hırsızlık suçundan sanık İrfan Kılıç'ın TCK.nun 491/1, 522, 22253 sayılı Kanunun 12, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 27.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve işbu cezanın 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Kadınhanı Sulh Ceza Mahkemesince 16.3.1988 gün ve K.1985/192, K.1988/114 sayı ile verilen hüküm aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca düzenlenen 23.6.1988 gün ve 841 sayılı ihbarnamede:
(1- Tüm dosya münderecaatına nazaran sanığın, amcası olan müştekinin çantası içinden 80.000 lira parayı çalmış olduğuna dair, sanığın savunması hilafına iddiayı doğrulayan inandırıcı kesin delillerin bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar ittihazında,
2- Kabule göre de:
a- Sanığın, amcası olan müşteki ile birlikte, müştekinin annesinin evinde birlikte oturdukları sırada karşılıklı nezaket icaplarından ileri gelen itimadı suistimal ederek fiili işlemiş olmasına nazaran eyleminin TCK.nun 491/3. maddesine mümas olduğunun,
b-Sanığı amcası olan müştekinin, talimatla alınan 20.11.1985 tarihli fadesinde şikayetinden vazgeçmemiş bulunduğunu beyan etmiş olmasına nazaran, TCK.nun 524. maddesinin uygulanmasının gözetilmemesinde isabet görülmemiş olduğundan CMUK.nun 343. maddesi uyarınca kararın bozulması)nın talep edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 29.6.1988 gün ve 8451/8584 sayı ile:
(Yazılı emre dayanan C.Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya münderecaatına göre yerinde görüldüğünden kabulü ile, hırsızlık suçundan sanık İrfan Kılıç hakkında Kadınhanı Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 16.3.1988 tarih ve 192/114 sayılı kararın CMUK.nun 343. maddesi gereğince BOZULMASINA, cezanın çektirilmesine) karar vermiştir.
1- CMUK.nuun 343. maddesi hükmüne aykırı olarak, delillerin takdiri ile ilgili olarak yazılı emir verilmiş ve bu istek, bu niteliği ile kabul edilerek bozma yapılmıştır.
Yazılı emrin konusunun hukuki meseleye ilişkin olmalıdır. Maddi bir meselede verilen ve sadece o davayı ilgilendiren karardaki hatatın belirtilmesinde KANUN KARARI yoktur -KUNTER, Ceza Muhakemeleri Hututu. 1987 Bası, S. 1058-.
Hakimin takdirinde ait fiili meseleden dolayı bu yola gidilemez- RAHA KANTAR, Ceza Muhakemesi Usulü, 4.Bası, S.402-
Ceza Genel Kurulunun benzer bir durumda "takdirde hataya düşülmesi, eksik soruşturma yazılması gibi nedenleri yazılı emir yoluna başvurma imkanı olmadığını" belirten 25.4.1988 gün ve 2/94-171 sayılı oybirliği ile alınan kararı da bu yoldadır.
2- Olayda TCK.nun 524. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişen bozma da, dosya kapsamına göre yerinde değildir. Anılan maddede "Bir dam altında yaşamak" ibaresi ile belirtilmek istenen, çok kısa sayılmayan bir süre aynı ikametgahı bir aileye mensup bireyler gibi paylaşmak, kullanmak, birlikte oturmaktır.
Dosyamızda ise, müşteki Hacı Kılıç Konya'da, şehir içinde oturmaktadır. Annesi Fadime Kılıç ise, Kadınhanı Sarıkaya köyünde oturmaktadır. Sanığın ise, o gün paranın çalındığı ninesinin evine misafir olarak geldiği ve Akşehir'de oturduğu, müşteki amcasının talimatla alınan ifadesiyle anlaşılmaktadır ve olayda TCK.nun 524. maddenin uygulanma olanağı yoktur. Yazılı emirle vaki bozma isteğinin bozma isteğinin bu nedenle de kabulü mümkün değildir.
3- Eylemin niteliğinin TCK.nun 491/3. maddesine uyduğuna işaret eden eleştiri ise yazılı emre dayanarak bir bozma nedeni olamaz.
Açıklanan nedenlerle, Yargıtay 6. CEza Dairesinin 29.6.1988 gün ve 8451/8584 sayılı bozma kararının kaldırılarak, yazılı emre dayanan bozma isteminin reddine karar verilmesi) talep olunmuştur.
KARAR : Yokluğunda ve kesin olarak verilen hükmün sanığa tebliğ edilmediği görülmüştü:
14.12.1988 gün ve 20019 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3506 sayılı Yasanın 6. maddesiyle, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi "uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir. Bu hükmün uygulanması, Kanun yollarına başvurmada engel teşkil etmez" şeklinde değiştirildiği gibi; Geçici madde 1 de "647 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanununun 4. maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması sebebiyle Kanun yollarına başvurulmamış hükümlere karşı, hükmülü, müdahil ve C.Savcısı ceza infaz edilmiş olan bile, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde Kanun yollarına başvurabilirler" hükmüne yer verilmiş olduğundan anılan Yasa uyarınca işlem yapılmasının sağlanmasına imkan verilmesi için dava dosyasının incelenmeksizin mahalline gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının mahalline gönderilmesinin sağlanması için C.Başsavcılığını TEVDİİNE, 26.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.