Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/36
K: 1988/133
T: 28.03.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve silahla yaralamaktan sanık İzzettin Yıldız'ın hükümlülüğüne dair Batman Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.12.1985 gün ve 53-133 sayılı karar, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek 20.1.1988 gün ve 10570/287 sayılı ilamı ile onanmıştır.
C.Başsavcılığının; CMUK.nun 322. maddesince Özel Daire kararının kaldırılarak, hükmün bozulmasını isteyen 4.2.1988 gün ve 9 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Maktul Adil Sarçın ve arkadaşları ile birlikte Nafiye adlı kızı kaçırmaya giden sanık İzzettin Yıldız, Nafiye'nin annesi Sevim Cinco'nun kocasına ait tüfekle olay yerine geldiğini görünce, Sevim Cinco'ya tabanca ile ateş edip ayağından ve 10 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralamış; bu arada ateş etme imkanı bulan Sevim Cinco'da Adil Sarçın'ı öldürmüştür.
Sevim Cinco'nun, adam öldürmek ve 6136 Sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan beraatine ilişkin hüküm kesinleşmiştir.
Sanık İzzettin Yıldız'ın, TCK.456/4, 457/1, 59, 6136 Sayılı Yasanın 13/1. maddeleri gereğince sonuç olarak 12 ay 6 gün hapis ve 2500 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına dair Yerel Mahkemece 26.12.1985 gün ve 53/133 sayı ile, adı geçen sanığın yokluğunda verilen hükmün, 18.2.1986 tarihinde tebliğine ve sanığın 20.2.1986 tarihli dilekçesi ile temyiz etmesine rağmen Yerel Mahkemece, 11.3.1986 gün ve 53-133 sayı ile ve CMUK.nun 315/1. maddesi gereğince "temyiz dilekçesinin reddine" karar verilmiş, temyiz edilmeyen bu hüküm kesinleşmiştir.
Yerel Mahkemenin 11.3.1986 gün ve 53-133 sayılı kararının bozulması için Yüksek Adalet Bakanlığınca yazılı emir yoluna başvurulması üzerine, 8. Ceza Dairesi, 19.9.1987 gün ve 6400-7330 sayı ile "temyiz talebinin süresinde yapıldığının kabulüne" karar verdikten sonra, C.Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnameyi irdeleyerek, Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığınca:
(Olayda çözümlenmesi gereken sorun: Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ihdas edilmiş illerde oturup, ruhsatsız silahlarıyla suç işlemiş ve haklarındaki mahkumiyet hükmü kesinleşmiş bulunan kitlerin de, sonradan yürürlüğe giren 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 285 Sayılı Kararnamenin 4/2-X madde ve bendindeki yeni düzenlemeden yararlanıp yararlanmayacaklarının noktasında toplanmaktadır.
Anayasa'nın 12. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılmış bulunan 285 ve 299. Sayılı Kanun HÜkmünde Kararnamelerin Anayasa'nın 91. maddesine göre kanun niteliğinde bulunduğunda ve sanıklar yararına yeni düzenlemeler getirdiğinde kuşku yoktur.
285 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 2. fıkrasına (k) bendini ekleyen ve 4.12.1987 tarihinde yürürlüğe giren 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesi "Olağan üstü Hal Bölge Valisi, bu kanun hükmünde kararnamenin yayımı tarihinden başlayarak 45 gün içinde mücavir iller dahil, Olağanüstü Hal bölgesinde ikamet edenlerin müracaatı üzerine ateşli silahlara menşelerine bakılmaksızın taşıma ve bulundurma ruhsatı verebilir.
Yukarıdaki fıkra hükmünden yararlanmalar hakkında belirtilen süre içinde, 6136 Sayılı Kanun ile 765 Sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmaz" hükmü içermektedir.
Kararnamede değinilen yönetmelik ise 13.12.1987 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Gerek 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, gerekse ona bağlı olarak çıkarılan yönetmelik idareye Olağanüstü Hal Bölgesi ile mücavir illerde oturanlara, belli bir süre içerisinde başvuranlarla sınırlı olmak üzere taşıma veya bulundurma ruhsatı verebilme yönünden evvelce yürürlükte bulunan genel kurallar dışında yetki tanımış bulunmaktadır. Buradaki sınırlama yalnızca oturulan yer ve başvurma süresine ilişkindir.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, ihdas edilen iller ve mücavir illerde oturanların belirli süre içerisinde idareye başvurmaları halinde, silahları için ister ruhsat verilsin, ister verilmesin haklarında 6136 Sayılı Kanunun ve TCK.nun bu konudaki hükümlerinin uygulanmayacağı tabidir. Ruhsat verilmeyenler hakkında sadece zoralım, ya da ileri elkoyma sözkonusu olabilir.
Silahlarla ilgili olarak önceden çıkarılmış bulunan 2305, 2583 ve 3250 Sayılı YAsalardaki düzenlemelerden yararlanılması için silahla evvelce suç işlenmesine halinin öngörülmüş olmasına karşın, 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede böyle bir sınırlamaya da gidilmemiştir.
Ceza Genel Kurulunun 21.12.1987 gün ve 587/622 sayılı kararındaki "6136 Sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle yargılanmakta olan sanığa de herhangi bir şahıs gibi anılan kararmame ile suça konu gizli silahına ruhsat alabilmek için başvuru hakkının doğduğuna, mahkumiyet hükmü kesinleşinceye kadar ayrık bir hüküm getirilmedikçe (ki getirilmemiştir) sanığın bu yasal olanaklardan yararlanmasının genel hukuk ilkesi gereği bulunduğuna" ilişkin kabulde görüşümüz doğrultusundaki,
Olayımızda, sanık hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü mevcut olmayıp suç tarihinde ve ya sonradan silahı elde edilerek zoralımına karar verilmiş veya idarece el konulmuş da değildir.
Bir olayda 6136 Sayılı Kanuna aykırılık suçunun oluşması ile, suçta kullanılan silahın zorlımı ayrı ayrı ele alınması gereken konulardır. Silahın zoralımına karar verilebilir olmasının diğer yasal düzenlemeler ışığında değerlendirilip çözümlenmesi gereken bir konu olan suçun oluşmasına etkisi bulunmamaktadır. 8. Ceza Dairesinin silahın zoralımının mutlak ve muhakkak olduğundan bahisle, bu durumu suçun oluşmasına dayanak alan düşünceleri, bu nedenle hukukun genel ilkeleriyle çeliştiğinden, Özel Daire onama kararının kaldırılarak, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi) talep olunmuştur.
Yerel Mahkemece, 6136 Sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilen sanık hakkındaki hüküm kesinleşmeden, 4.12.1987 tarihinde, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Hakkındaki 285 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 2. fıkrasına (k) bendi eklenmesine dair 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Kararnameye eklenen (k) bendi ile: (Olağanüstü Hal Bölge Valisi, bu kanun hükmünde kararnamenin yayımı tarihinden başlayarak 45 gün içinde mücavir iller dahil, olağanüstü hal bölgesinde ikamet edenlerin müracaatı üzerine ateşli silahlara menşelerine bakılmaksızın taşıma veya bulundurma ruhsatı verebilir.
Yukarıdaki fıkra hükmünden yararlananlar hakkında, belirli süreler içinde 6136 sayılı Kanun ile, Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmaz) hükmü getirilmiş bulunmaktadır.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 21.12.1987 gün ve 8-587/622 sayılı kararında da açıklandığı gibi, bu hükmün af niteliğinde olmadığı kesindir. Kapsadığı illerde yaşayan kişilerden idarece layık görülenlere ait silahın ruhsata bağlanmasını, layık olmayanın da silahtan arındırılmasını öngören lehe bir yasal düzenlemedir.
Ancak; mahkumiyetleri kesinleşmiş bulunan kişilerin silahlarının TCK.nun 36. maddesi uyarınca zoralımına karar verilmekle, bu silahların devlete mal edilmesi nedeniyle belirtilen silahlara ruhsat verilebilmesine olanak bulunmadığı gibi; ruhsatsız silahlarıyla suç işlemiş kişilerin hukuki durumlarının 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde değerlendirilerek, 6136 Sayılı Yasa ve TCK.nun ilgili hükümlerinin uygulanmaması yoluna gidilemez. Aksi halde, 299 Saçlı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden önce veya yürürlüğü sırasında silahlı eylemlere karışmış ve suç işlemiş kişilerin dahi, bu anılan kararnameden yararlanması imkanı sağlanmış olur ki; Yasa Koyucunun amacının bu olmadığı açıktır.
Nitekim 13 Aralık 1987 gün ve 19663 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Tarafından Silah Taşıma ve Bulundurma Vesikası Verilmesinde Uyulacak Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 9. maddesinde:
(Aşağıda belirtilen durumda bulunanlara hiçbir şekilde ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma vesikası verilemez.
a - Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozan, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşüren, Anayasa düzenine ve genel güvenliğe aykırı davranışta bulunanların,
b - 28.2.1982 tarihli ve 8/4182 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yönetmeliğin 22. maddesinde belirtilen durumlara düşenlerin,
.......
Bütün silah vesikaları iptal edilmek suretiyle bu silahların Emniyet Genel Müdürlüğen teslimi sağlanır) denilmek suretiyle bu husus vurgulanmıştır.
Yukarıda açıklanan hususlar gözönünde tutulduğunda, 31.12.1981 tarihinde ruhsatsız tabanca ile ateş ederek Sevin Cinco adlı şahsı yaralayan sanık İzzettin Yıldız'ın 4.12.1987 tarihinde yürürlüğe giren 299 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 285 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (k) bendi hükmünden yararlanmasına imkan bulunmadığından, C.Başsacılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve Üyeler: (Haklı nedenlere dayanan C.Başsavcılığı itirazının kabulü gerektiğini) belirterek, bu yolda oy kullanmışlardır.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 28.3.1988 gününde ve üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini