 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/301
K: 1988/336
T: 03.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Memuriyet görevini kötüye kullanmaktan sanık Tezcan'ın bu suçuna iştirakten sanık Atilla'nın, TCK.240/1. maddesi uyarınca bir sene hapis ve 6000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve ertelemeye ilişkin (Kadıköy birinci Ağır Ceza Mahkemesi)nce, 8.12.1986 gün ve 1985/165 esas ile verilen hükmün, sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen 5. Ceza Dairesi, 11.2.1988 gün ve 1987/1816 esas ve 1988/698 sayı ile;
(Sanığın memur olmadığı gözetilmeyerek, memuru görevi kötüye kullanma suçuna azmettirmekten mahkumiyetine karar verilmesi) isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme ise, 4.5.1988 gün ve 5454/74 sayı ile;
(Bozulan kararımızda da belirtildiği gibi sanık Atilla'nın memur olduğunu bildiği Tezcan'ı görevini kötüye kullanmak yönünde azmettirerek ve çeşitli hayali firmalara ait teklif mektuplarını bizzat düzenleyip ve kendiside bunlara nazaran en düşük teklif mektubunu hazırlayıp ona verip ihale komisyonuna intikal ettirip, ihalenin kendisine ait C...Pazarlama firmasına yapılmasını sağlamasına ve TCK.nun 66. maddesinin açıklığına ve Ceza Genel Kurulu'nun 21.2.1944 gün ve 3/20-23 sayılı içtihadında "Memur olmayanların memur olduklarını bildikleri memurlarla memuriyete ilişkin suç işlemeleri halinde TCK. nun 66. madde hükmünce memuriyete ilişkin suça iştirak etmiş sayılacaklarının belirtilmiş olmasına ve hukuk mantığına göre, memur olmayan bir kimsenin memur olduğunu bildiği bir kimseyi azmettirerek, suçun işlenmesi halinde cezasız bırakılmaması kanısına varılmıştır) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükümde sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığı'nın "Daire kararı doğrultusunda bozma" isteyen 23.6.1988 gün ve 3085 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığına gönderilmiş olmakla; Ceza Genel Kurulu'nda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyaya göre;
Sosyal Sigortalar Kurumu.....Hastanesi İdari Müdür Yardımcısı ve Malzeme Şefi ve Satınalma Komisyonu üyesi olan Tezcan'ın, bakkallık yapan arkadaşı Atilla ile konuşup anlaştıktan sonra İstanbul'daki SSK.na bağlı sağlık tesislerinin yıllık tüm ihtiyaçlarının bir portokole göre, Migros Türk T.A.Ş. ve Et-Balık Kurumu'nda satın alınması yolundaki Genel Müdürlüğün yazılı emirlerine rağmen, ihtiyaçların bu kurumlardan temin edilmesinin zor ve pahalı olduğundan bahisle alım ve satımların buralardan yapılmaması hususunda SSK.İstanbul Bölge Sağlık Müdürlüğü ve SSK.Genel Müdürlüğü Malzeme Tedarik Dairesi Başkanlığı'na başvurduğu bu önerisinin reddedilmesine rağmen, sanık Atilla ile vardıkları anlaşmayı gerçekleştirmek için, bu kez ihtiyaçların ihale açılması suretiyle temin edilmesi hususunda satınalma komisyonuna yetki verilmesini Başhekimliğe önerip yetkiyi aldıktan sonra, arkadaşı Atilla ile(...ikisi hayali şirketler, üçüncüsü de sanığa ait C....Pazarlama adına üç adet teklif mektubu düzenletip kendine ait olana daha düşük fiyat yaz ihaleyi sana yaparız, sende toptancılardan temin edeceğin gıda maddelerini hastaneye temin eder parasını alırsın) diye anlaşmaya vardıkları, sanık Atilla'nın Memur sanık Tezcan ile yaptıkları bu anlaşma doğrultusunda, ikisi hayali şirketler üçüncüsü de kendisine ait C. Pazarlama adına üç adet teklif mektubu düzenleyip ve kendi firması adına düzenlediği teklif mektubuna hayali şirketlere nazaran ibraz daha tüşük fiyat yazıp memur sanık eliyle satınalma komisyonuna intikal ettirip göstermelik ihaleyi kazanıp hastaneye 8.463.043 liralık yaş sebze meyva ve kuru madde verip bu miktar parayı aldığı, anlaşılmıştır.
Görülüyor ki, sanık Atilla'nın SSK......Hastanesi İdari Müdür Yardımcısı ve Malzeme Şefi ve aynı zamanda Satınalma Komisyonu Üyesi bulunan Tezcan ile hayali şirketler adına teklif mektubu düzenleyip ve kendisine en düşük teklif mektubu verip ihaleyi kazanmak husununda anlaşmaya vardıktan sonra kurum hastanesine yukarıda yazılı miktarda mal vermek ve bu arada kuru maddelerde 76.655 lira, tüketilen yaş sebze ve meyve satın alımlarında ise saptanamayan miktarda idareyi zarara soktukları ve bu suretle; hakkında TCK.nun 240/1. maddesi ile verilen hükümlülük kararı kesinleşen Memur sanık Tezcan ile birlikte suçu işlediği yani, memuru görevini kötüye kullanmaya azmettirmeyip doğrudan doğruya suçu birlikte işledikleri anlaşılmıştır.
Bu itibarla sanık vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle direnme hükmünün açıklanan gerekçe ile onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki isteme aykırı olarak direnme hükmünün belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 3.10.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.