 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/287
K: 1988/6587
T: 26.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dosya içeriğine göre; Müşteki Raşit Altınsoy, parkta tanıştığı ve uzun süredir hasta olan eşi mağdure Seviye Altınsoy'a muska yazıp iyileştireceğini vaat eden sanığı evine götürmüştür.
"Git bana karabiber, nohut, yumurta al" diyerek müştekiyi evinden uzaklaştıran sanık, cebinden bir ayna çıkarak, mağdureye "göğsünü aç bakacağım" demiş, bir eliyle mağdurenin göğsünü tutarak diğer eliyle muska yazmış, daha sonra "ben sana dil salacağım" deyip mağdurenin korkmasından ve şaşkınlığından yararlanarak, edep yerlerini diliyle yalamış ve kadınlık organına yazdığı muskayı koymuştur.
Mağdure, eve dönen ve kendisini perişan halde gören kocasına, olayı olduğu gibi anlatarak "o adamı getirmez olaydın, 50 yaşından sonra bana neler yaptı" demiştir.
Açıklanan şu hale göre, sanığın suç konusu eylemlerin mağdurenin rızasıyla yaptığını kabule olanak bulunmamakla birlikte, Yerel Mahkemenin bu eylemi sarkıntılık olarak nitelendirmesi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki:
Sarkıntılık, belirli bir kimseye karşı işlenen ve okişinin edep ve iffetine dokunan ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren edepsizce davranışlardır. C.G.K.'nun 6.11.1979 gün ve 432/459 sayılı kararı - ırza tasaddi ise, cinsi münasebete kadar varmayan ve aynı zamanda sarkıntılık suçu olarak nitelendirilmeyecek bir biçimde, failin cinsi arzusunu tahrik ve tatmine yönelik hareketlerdir. (Prof. Dr. Ayhan Önder, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2. bası S. 435, Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Genel Adap ve Aile düzenine karşı cürümler, 4. Bası, S. 87.)
Olayımızda da, sanığın sarkıntılık hududunu aşarak cinsel ilişkide bulunmaksızın şehevi hislerin tatmimi yönündeki eylemleri kül halinde tasaddi suçunu oluşturduğundan direnme hükmünün değişik bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmelidir. (Oybirliği ile).