 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/274
K: 1988/382
T: 24.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sanık, olay tarihinde Tokat Vergi Dairesinde tahsildar olarak görev yapmaktadır. 3700 liralık vergi borcu olan müşteki Abdullah Polat bunu yatırmak için olay günü Vergi Dairesine gelmiş, vezne önüne uzun kuyruk oluştuğunu görünce önceden tanıdığı ve veznede para tahsil eden sanığa makbuzunu sonra alacağını söyleyip parayı vererek gitmiş, bilahare uğrayıp sanıktan 3700 liralık makbuz alarak köyüne dönmüştür.
Aradan bir süre geçtikten sonra müştekinin köyüne gelen Vergi Dairesi Müdürü ile tahsildar, müştekiden vergi borcunu istediklerinde, müşteki ödediğini söyleyerek sanığın verdiği makbuzu ibraz etmiştir. Bu makbuzu alan ilgililer, dairedeki kopyaları ile karşılaştırdıklarında, sanığın müştekiye verdiği makbuzun aslına (3700), dairede kalan ikinci ve üçüncü kopyalarına (370) lira yazdığını belirlemişlerdir.
Oluşta ve subutta özel daire ile yerel mahkeme arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlığı, sanığın zimmet olan suçu ihtilasen işleyip işlemediği oluşturmaktadır.
Özel Daire kararında da açıklandığı gibi, sanık makbuzun dairede kalan ikinci ve üçüncü kopyalarında ve kayıtlarında bir tahrifat yapmamıştır. Yaptığı hile bu haliyle vergi dairesini aldatıcı nitelikte değildir. Vergi Dairesi mükelleften alacaklı olduğunu kayıtlara göre kesinlikle bilip, tahsile yönelik izlemektedir. Bu oluşa göre eylemi TCK.'nun 202. maddesinde yazılı adiyen zimmet suçunu oluşturur.
Şu hale göre sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına oybirliği ile karar verilmelidir.