 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/244
K: 1988/315
T: 26.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yağma amacıyla adam öldürmeye teşebbüs suçundan sanık Metin'in TCK.nun 450/7, 62, 59, 31, ve 33. maddeleri gereğince onaltı yıl sekiz ay ağır hapis cezası ve fer'i cezalarla cezalandırılmasına ilişkin olarak, (İskenderun Ağır Ceza Mahkemesi)nden 27.10.1987 gün ve 154/179 sayı ile verilen hüküm re'sen temyiz incelenmesine tabi olup, müdahil vekilince de temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen 1. Ceza Dairesi, 11.2.1988 gün ve 183/322 sayı ile;
(Sanığın gasp suçunu işlemek için mağduru öldürmeye tam teşebbüste bulunduğu ve onun bileziklerini gasp ettiği anlaşılmış ve oluş, mevcut delillere uygun olarak mahkemece bu şekilde kabul edilmiş olmasına göre, gasp fiilinin TCK.nun 450/7. maddesinde bu suçun unsuru ve şiddet sebebi olarak yazılı olmaması, bu itibarla ortada birleşik suç durumu bulunamaması gözönünde tutularak, olayda TCK.nun 450/7, 62. maddeleri ile tecziye edilmiştir. Sanık hakkında ayrıca gasp suçundan da mahkumiyet hükmü tesisi gerekirken bu lüzumdan zuhul olunması) isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel mahkeme ise, 21.4.1988 gün ve 35/61 sayı ile:
(TCK.nun 450/7. maddesinde "Bir suçu hazırlamak, kolaylaştırmak, işlemek için öldürme fiili ika olunursa" ibaresine yer verilmek suretiyle, öldürme eyleminde başka bir ağırlatıcı neden kabul edilmiştir.
Bu madde olmasaydı, bir suç işlemek için adam öldüren failin, TCK.nun 448. maddesi ile birlikte, diğer fiiline uyan yasa maddesine göre de cezalandırılması gerekecektir.
Olayımızda ise, sanık TCK.nun 450/7. maddesi kapsamına giren bir suç işlemiş bulunduğuna göre, ayrıca cezalandırılmasına karar verilemez. Çünkü. yağma fiili öldürmeye teşebbüs suçunun unsurunu teşkil etmektedir. Ceza Genel Kurulu'nun 25.3.1968 gün ve 6/154 sayılı kararı da ayrı mahiyettedir) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Re'sen temyiz incelemesine tabi olan bu hüküm de, müdahil vekilleri tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının "Daire kararı doğrultusunda bozma" isteyen 24.5.1988 gün ve 1774 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine göre:
22.10.1985 günü gündüz saatlerinde, altınlarını gasp etmek amacıyla, ailece görüştükleri müdahil Remziye'nin evine gidip "Bir gün önceki ziyaretlerinde anahtarlarını düşürdüğü" bahanesiyle içeriye giren sanığın, banyoya soktuğu müdahilin başına öldürmek amacıyla keserle üç defa vurup, "çökme kırığı" husule getirecek şekilde yaraladığı ve bayılıp yere düşünce müdahilin kolundaki bilezikleri alıp kaçtığı anlaşılmaktadır.
Oluş ve sübutta Yerel Mahkeme ile, Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık sanığın eyleminin tek suç mu, yoksa iki ayrı suç mu oluşturduğu hususudur.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 13.2.1984 gün ve 322/64, 12.3.1984 gün ve 174/86; 25.2.1985 gün ve 245/106; 12.10.1987 gün ve 309/447 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi TCK.nun 450. maddesinin 7, 8, 9. bentlerindeki ağırlatıcı sebeplerde belirli bir suç açık şekilde gösterilmediğinden, birleşik suç durumu yoktur. Fail, diğer suçu hazırlamak, kolaylaştırmak, işlemek veya gizlemek için birini öldürürse, amaç-suç bağımsızlığını korur. Bu halde fail, her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.
Müdahil vekillerin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde, yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 26.9.1988 gününde ve oybirliğiyle karar verildi.