 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/189
K: 1988/304
T: 27.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Emniyeti suistimal suçundan sanık E.E. hakkında şikayetin altı aylık yasal süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından kamu davasının Ortadan Kaldırılmasına ilişkin olarak ... Asliye Ceza Mahkemesince, 3.2.1986 gün ve 248/36 sayı ile verilen kararın, müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen 9. Ceza Dairesi, 27.2.1987 gün ve 7168-1246 sayı ile;
Suç tarihi ile, yurt dışında ikamet eden müdahilin olaya ıttıla tarihi kesinlikle tesbit edilmeden ve karar yerinde açıklanmadan, şikayetin TCK.nun 108. maddesinde belirlenen süreden sonra yapıldığından bahisle düşme kararı verilmesi isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel mahkeme ise, 28.12.1987 gün ve 118/546 sayı ile; (Dosya arasında bulunan ... Noterliğinin 24.8.1984 tarihli ihtarnamesinden, müdahilin olaya ıttıla kesbettiği, şikayetin yasal süresen sonra, 4.4.1985 kayıtlı tarihli dilekçeyle yapıldığı anlaşılmıştır) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmünde Yargıtay'ca incelenmesi, müdahil vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının onama isteyen 15.4.1988 gün ve 242 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine göre:
Müdahil Z.E., Almanya'da çalışmakta olup, Bern Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesine düzenlettirdiği 2.12.1981 tarihli vekaletname ile, yeğeni olan sanık E.E.'yi kendisine ait taşınmazlara satma yetkisini de haiz vekil tayin etmiştir.
Sanık E.E., bu vekaletnameye dayanarak, müştekiye ait iki adet dükkanı 19.4.1983 tarihinde K.G. adlı şahsa satmıştır.
Müdahil vekil avukat H.K. 3.8.1984 tarihli dilekçesiyle ... Tapu Sicil Muhafızlığına başvurarak, tapular üzerinde ne gibi işlem yapıldığını sormuştur. Bu dilekçenin altına Tapu Sicil Muhafızı G.E. imzasıyla verilen 28.8.1984 tarihli meşruhatta suç konusu dükkanların 19.4.1983 tarihinde, vekaletnameye istinaden sanık tarafından 1.500.000 liraya K.G.'ye satıldığı belirtilmiş; ... Noterliğince düzenlenen 24.8.1984 gün ve 19174 sayılı azilname ile, sanık müdahilin vekaletinden azledilmiştir.
Müdahil vekilinin talebiyle yaptırılan tesbitte hazır bulunan Yüksek Mühendis Mimar M.T. tarafından düzenlenen 30.4.1985 tarihli bilirkişi raporunda satılan dükkanların suç tarihindeki değerlerinin 6.600.000 + 5.800.000 = 12.400.000 lira olduğu belirtilmekte; sanık tarafından müdahil vekiline gönderilen 12.10.1984 tarihli ihtarnamede Dükkanların satışından eline geçen 1.500.000 liranın alınması, aksi takdirde bankaya yatırılacağından bahsedilmektedir.
Müdahil Almanya'dadır. Aşamalarda hiç dinlenmemiştir. Şikayet dilekçesi dahi müdahil vekili tarafından verilmiştir. Sanığın eline ne miktar para geçtiği, 12.10.1984 tarihinden önce gerçek satış bedelinin, sormasına rağmen müdahilden de gizlediği veya istenmesine rağmen sanığın vermemek suretiyle ne zaman ketim ve inkarda bulunduğu kesinlikle saptanamamıştır.
Bu durumda, suça ıttıla tarihinin; müdahil dinlenmek ve bu hususta varsa delilleri sorulmak ve diğer bilgi ve belgelerle karşılaştırılmak suretiyle araştırılıp sonucuna göre şikayetin yasal süre içinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve Üyeleri:
Suç konusu dükkanların sanığın, satış bedellerini çok düşük göstererek sattığ ve bir sene dört ay gibi uzun bir süre geçmesine rağmen müdahili satıştan haberdar etmediği gibi, herhangi bir ödemede bulunmamak suretiyle müştekinin emniyetini suistimal ettiğini kuşkuya yer bırakmayacak biçimde öğrenen ve yeğenini vekaletten azletmek gibi eylemlerinden müdahilin talimatıyla hareket ettiği açıkça anlaşılan müdahil vekilinin, ... Tapu Sicil Muhafızlığına başvurarak, durumu belgeleyen 28.8.1984 tarihli yazıyı aldığı gibi bu yazıyı almayı dahi beklemeden 24.8.1984 tarihli azilname ile sanığı vekaletten azletmesine göre; müdahilin kendisine karşı işlenen emniyeti suistimal suçunu en geç 28.8.1984 tarihinde öğrendiğini, 4.4.1985 tarihli şikayet dilekçesinin altı aylık yasal süre geçtikten sonra verildiğini kabulde zorunluluk bulunduğundan, Yerel Mahkeme direnme hükmünün onammasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, bu yolda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 27.6.1988 günü oyçokluğu ile karar verildi.