 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/187
K: 1988/236
T: 30.05.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dolandırıcılık suçundan sanık Mustafa'nın hükümlülüğüne dair, (Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 28.10.1987 gün ve 87/576 sayılı karar, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulmuştur.
Direnmeye dair aynı mahkemeden verilen 3.3.1988 gün ve 92/91 sayılı son kararın Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 11.4.1988 gün ve 6-2896 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığına gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dolandırıcılık suçundan sanık Mustafa'nın TCK.nun 503/ilk, 522 ve 59. maddeleri uyarınca 2 sene 6 ay hapis ve 45.000 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine ilişkin hüküm, Özel Dairece "... Mallar sanığa teslim edilmeyip, müştekinin bir adamının da parayı almak üzere sanıkla birlikte gönderildiği ve bu kişinin kandırılmasıyla eşyaların alınıp götürüldüğü anlaşıldığına göre, eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi kanuna aykırıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmadan sonra dosyanın gönderildiği Yerel Mahkeme ise, "... Önce müştekiyi, daha sonrada tezgahtarı kandıran sanığa, satın aldığı mallar idaresindeki otoya müessese personeli tarafından yerleştirilmekle teslim keyfiyeti tahakkuk etmiştir..." gerekçesiyle direnmiştir.
Dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde gazetede okuduğu ilan üzerine müştekinin Ziya Gökalp Caddesi .... Sokaktaki işyerine gittiği, bedellerini monte edildikten sonra ödemek üzere televizyon, video video kamerası ve müzik seti aldığı, aldığı cihazların işyeri personeli tarafından idaresindeki otoya yüklendiği, eve gitmek üzere hareket edeceği sırada kendisiyle gelecek olan tezgahtara "... yukarıda evraklarım ve faturalarım kaldı git al gel" diyerek onu yanından uzaklaştırdığı tezgahtarın yukarıya çıkmasından yararlanarak olay yerinden cihazların yüklü olduğu otomobille kaçtığı ve malları kaçırdığı bilahare televizyon ve videoyu Mehmet isimli şahsa 950.000 liraya sattığı teklim dosya kapsamından kesinlikle anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi yerel mahkeme ile Özel Daire arasında oluş ve sübutta bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun suça konu cihazların sanığa teslim edilip edilmediğinin belirlenmesinden ibarettir.
Taşınabilir mal alım satımlarında mülkiyetin intikali, bedelin ödenmesi ve malın teslimi ile gerçekleşir, Sanık ve müştekinin uyum gösteren anlatımlarından anlaşıldığı gibi suça konu cihazların bedelleri henüz ödenmemiş, mallarda müessese görevlisinin yerindedir. Sanığa fiilen veya hükmen teslim edilmiş değildir. Sanık tarafından kaçırılmak suretiyle eylem vukua gelmiştir.
Hırsızlık suçu, başkasına ait taşınabilir malının onun rızası rağmına yararlanmak amacıyla bulunduğu yerden alınmasıyla oluşacağına, inceleme konusu olayda da söz konusu bu koşulların gerçekleşmiş bulunmasına göre suç hırsızlıktır. Direnme yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 30.5.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.