Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/168
K: 1988/270
T: 13.06.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : 2911 Sayılı Toplantı ve Göseri Yürüyüşleri Yasasına aykırı davranışta bulunmak suçundan sanıklar Ali Gazel ve arkadaşlarınını hükümlülüklerine dair Konya Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 28.10.1987 gün ve 10-51 sayılı karar, sanıklar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek bozulmuştur.
Direnmeye dair aynı mahkemeden verilen 10.2.1988 gün ve 2-5 sayılı son kararın Yargıtay'ca incelenmesi, sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının bozma isteyen 17.3.1988 gün ve 8/1251 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu. Gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına aykırı davranışta bulunmak suçundan sanıklar Ali Gazel, Mustafa Eroğlu, İbrahim Karabayır, Murat Şen, Mustafa Bütüner, Nevzat Temiz, Muhlis Aras ve Celal Aras'ın aynı Yasanın 32/1 ve TCY.59. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine ilişkin hükmü inceleyen Özel Daire;
Sanıkların savunmalarının aksine yapılan kanunsuz yürüyüşün yöneticisi ve düzenleyicileri oldukları hususunda kesin kanıt bulunmamasına, bir kısmının öğrenci bir kısmının değişik mesleklerden kimseler olması, bazılarının olay yerine merak saiki ile gelmiş, doğabilecek bir olayı önlemek amacı ile güvenlik görevlilerince göz altına alınmış kişilerden oluşması, organize bir topluluk teşkil etmemeleri ve yetkililerin uyarısı üzerine zor kullanılmasına neden kalmadan kendiliklerinden dağıldıkları anlaşılmasına göre 2911 sayılı Yasanın 32/1. madde ve fıkrasında yazılı suçun oluşmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması) nedeniyle bozulmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı dosyanını gönderildiği yerel mahkeme; (Bozma gerekçelerinden ilki, sanıkların savunmalarının çürütülememiş ve kanunsuz yürüyüşün yönetici veya düzenleyicileri oldukları hususunda kanıt elde edilememiş olmasıdır. Öncelikle belirtmek gerekirki; sanıklar hakkındaki dava; yürüyüşün düzenleyici veya yöneticisi olmaları iddiasıyla açılmış değildir. Sevk maddesi 2911 sayılı Yasanın 32/1. maddesi olup, madde başlığında "Hükümet emrine karşı gelenler" belirlenmiştir.
Öte yandan topluluğu oluşturan kişilerin bir kısmının öğrenci bir kısmının da değişik meslek gruplarından olması yüklenen suçu işlememiş sayılmalarını kabulü gerektiğinden Suçun faili herkes olabilir. Bazı sanıklarında merak saiki ile olay yerine gelmiş olmaları onları fail durumundan çıkaramaz. Zira bu şekilde iştirak edenler dahi toplantının kanunsuz olduğuna ilişkin uyarı üzerine dağılmamaları halinde suç oluşur. yani dağılma emrine uyulmaması ananda suç tamamlanır.
Topluluğun organize bir topluluk olması da koşul değildir. Kişiler gerek önceden anlaşarak, gerekse tesadüfen bir araya gelsinler unsurları varsa suç oluşur.
Ayrıca yetkililerin uyarısı üzerine zor kullanılmadan topluluğun kendiliğin dağılması da suçun oluşmasına engel değildir. O halde araştırılması gereken husus sanıkların kanunsuz olan bu toplantıya katılıp katılmadıkları, silahlı olup olmadıkları, emir ve ..... rı üzerine kendiliklerinden dağılıp dağılmadıklarıdır.
Sanıkların savunmalarına samimi ve inandırıcı görülmemiştir. Olayda yetkili güvenlik görevlisi topluluğa dağılmaları hususunda üst üste üç kez uyarıda bulunmuş, ancak topluluktan hiçbir tepki gelmemiştir. Kamu düzeni tehlikeye girmiştir. Yetkili güvenlik görevlisinin "dağıtın emri" üzerine kolluk güçleri harekete geçince zorunlu olarak dağılmışlardır. Bu durumda topluluğu kendiliğinden dağılmış kabul etmek olası değildir. Bu itibarla yüklenen suç oluşmuştur.) gerekçesiyle ilk hükümde direnme kararı vermiştir.
İncelenen dosyaya göre;
Olaydan önceki bir tarihte YÖK tarafından, Üniversitelerde kıyafetin nasıl olması gerektiğinin tartışılarak, çağdaş kıyafette karar kılındığı, gerek bu karar, gerekse kıyafet yönetmeliği uyarınca kız öğrencilerin türban takmalarının yasaklandığı, bu karara karşı tepki gösteren aşırı dinci grupların, kararın kaldırılması istemiyle bazı eylemler giriştikleri, bu meyanda Konya İlinde 15 ve 17 ocak 1987 tarihlerinde iki ayrı protesto yürüyüşü yapıldığı izin alınmaksızın yapılan bu toplantılara kolluk güçlerince müdahale edildiği ve sorumluları hakkında soruşturma açıldığı, iki yürüyüşe rağmen istedikleri son .... ulaşmayan bu çevrelerin 17.1.1987 günü yapılan yürüyüşte suç tarihi olan 19.1.1987 günü üçüncü bir yürüyüş yapılmasını kararlaştırarak, halka duyurdukları, nitekim yukarda belirtilen olay günü saat 12.30 sıralarında Konya Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü ve Kız Lisesi önündeki meydanda iki yüz kişilik bir grubun topladığı, durumun emniyetce de öğrenilmiş önlem alındığı, olay yerine gelen kolluk güçleri amiri Siyasi Şube Müdürü Remzi Kahve ... megefo kalabalığa hitaben "toplantının kanunsuz olduğunu, derhal dağılmamaları gerektiğini emir ve ihtar ettiği, kolluk güzlerinin de dağıtmak üzere topluluğu çember içine alarak ,,,,.na girdikleri, bu sırda topluluğun kendiliğinden dağıldığı ve sanıkların kolluk güçlerin dağılma sırasında yakalandıkları anlaşılmıştır.
2911 sayılı Yasanın 32/1. maddesinde; Kanuna aykırı toplantı veya yürüyüşlere asılsızolarak katılanlar emir ve ihtardan sonra kendiliğinden dağılmazlar ve hükümet kuvvetleri tarafından zorla dağıtılırsa .... cezalandırılır." hüküm vazolunmuştur.
Bu hüküm karşısında suçun oluşabilmesi için;
a - Toplantı ve gösteri yürüyüşünün kanuna aykırı olması,  Md.  
b - Kolluk güçleri amirinin topluluğa dağılmaları, aksi halde zor kullanılarak dağıtılacakları ihtarında bulunması,
c - Dağılma emir ve ihtarına uyulmaması üzerine topluluğun zorla dağıtılması, gerekir.
Olaya ve dosya içeriğine baktığımızda; sanıkların toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmadıkları yolundaki savunmaları inandırıcı görülmemiştir. Toplantı ve yürüyüşe katıldıkları anlaşılmıştır.
Ancak, yüklenen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını saptamak için olayı irdelediğimizde; sanıkların katıldıkları kabul edilen toplantı ve gösteri yürüyüşünün, Yasanın 23. maddesinde gösterildiği biçimde kanuna aykırı olduğu açıktır. Öte yandan kolluk güçleri amiri tarafından yasanın 24. maddesi ile 8 Ağustos 1985 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğin 16. maddesi (h) bendi uyarınca topluluğa dağılmaları, aksi halde zor kullanılarak dağıtılacakları emir ve ihtarında bulunulmuştur. Topluluğun direnme göstermeksizin dağılmaya başlaması ve dağılanlar arasında sanıklarında yakalanmış bulunması karşısında zorla dağıtılmadan, dolayısıyla madde başlığında belirtildiği üzere kanuna aykırı olan bu toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenleyicisi veya yöneticisi olsaydılar durum değişecek, o takdirde dağılmaları konusunda emir ve ihtara gerek kalmaksızın suç oluşacaktır. oysaki sanıklar kanuna aykırı olan toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahsız olarak katılmışlar, yukarda da belirtildiği üzere dağılmaları yolundaki emir ve ihtar üzerine de kendiliklerinden dağılmışlardır. Öyleyse bu suç oluşmaz. Yerel mahkeme direnme kararının bu sebeple bozulmasına karar verilmelidir. Çoğunluk görüşüne katılmayan Üye M. Gözdemir haklı gerekzeleredayanan Yerel Mahkeme hükmünün onanması gerektiği yolunda kullanmıştır.
 
SONUÇ : Yukarda açıklandığı üzere sanıklar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, yerel mahkeme direnme hükmünün tebliğnameye uygun olarak bozulmasına 13.6.1988 gününde ve 2/3'ü aşan ayçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini