 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/164
K: 1988/261
T: 13.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hırsızlık suçundan sanık İbrahim'in hükümlülüğüne dair, (Kuşadası Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 15.12.1987 gün ve 591-660 sayılı karar, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce incelenerek 15.3.1988 gün ve 2058-3214 sayılı ilamı ile onanmıştır.
C. Başsavcılığı'nın, CMUK.nun 322. maddesince Özel Daire kararının kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanmasını isteyen 6.4.1988 gün ve 47 sayılı ittiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, Gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hırsızlık suçundan sanık İbrahim'in TCY.nın 491/4, 522, 81/2. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin hükmü inceleyen Özel Daire; onanmasına karar vermiştir.
C. Başsavcılığı ise;
(Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti 13.200 lira ağır para cezasından ibarettir.
24.4.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3355 sayılı Yasa ile 647 sayılı Yasanın 4/4. maddesi değiştirilerek asıl cezanın bu madde hükmüne göre çevrilen para cezası veya tedbir olduğu hüküm altına alınmıştır.
CYUY.nın 305/1. maddesi uyarınca üçyüzbin liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin olup anılan maddenin son fıkrasına göre de bu surette verilen hükümler tekerrüre esas olamaz) gerekçesiyle itiraz etmiştir.
İncelenen dosyaya göre;
Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti 14.7.1987 tarihinde infaz olunan on üç bin ikiyüz lira ağır para cezasından ibarettir.
Hüküm tarihinden sonra 15.4.1987 tarihinde kabul edilip 24.4.1987 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe konulan 3355 sayılı yasa ile 6647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun 4. maddesinin 4. fıkrası değiştirilmiş, uygulamada asıl mahkumiyetin bu madde hükmüne göre çevrilen para cezası veya tedbir olduğu kabul edilmiştir.
CYUY.nın 305/1. maddesi uyarınca, üç yüz bin liraya kadar para cezalarına dair hükümler kesin olup, aynı maddenin son fıkrasına göre de bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olamaz.
3355 sayılı Yasa ile 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde yapılan değişiklik hem ceza nev'ini değiştirmesi hemde tekerrür hükümlerinin uygulanmasını engellemesi yönünden maddi hukuk hükmüdür. Usul hükmü değildir. Bu itibarla sanık yararına olup TCY.nın 2/2. maddesi uyarınca sanık hakkında uygulanmalıdır.
O halde sanığın önceki mahkumiyeti 3355 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonucu tekerrüre esas olamayacağından C. Başsavcılığı itirazının kabulüne Özel Daire onama kararının kaldırılarak, Yerel mahkeme hükmünün bu sebeple bozulmasına, ancak bozma yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden TCY.nın 81/2. maddesi uyarınca sanığa artırılarak tayin edilen cezanın bu kısmı hükümden çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere C. Başsavcılığı itirazının kabulüne Özel Daire onama kararı kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına, CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanığa tayin edilen cezadan tekerrür nedeniyle artırılan iki ay on gün hapis cezası çıkarılmak suretiyle sonuçta sanık hakkındaki hapis cezasının bir yıl iki ay olarak belirlenmesi ve karardaki sair hususların aynen ipkası suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.6.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.