Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2004/10-3
K: 2004/14
T: 27.1.2004

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


DAVA : Uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davasında değişen suç vasfı uyarınca sanık Nizamettin'in, TCY. nın 404/2, 405/2, 55/3, 59/2, 647 sayılı Yasanın 4,5 ve 6. maddeleri uyarınca 12 eşit taksitte ödenmek üzere 1.454.027.200 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine ilişkin, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.2.2003 gün ve 363-52 sayılı hüküm, sanık müdafi ve Yerel C.Savcısının temyizi üzerine dosyayı inceleyen, Yargıtay 10. Ceza Dairesince 18.11.2003 gün ve 5438-21792 sayı ile; "Hüküm tarihinden sonra 7.8.2003 gün ve 25192 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 30.07.2003 gün ve 4963 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklikle; 18 yaşından küçük sanıkların yargılanmalarının Çocuk Mahkemelerince yapılması kamu düzenine ilişkin olup, yargılama görevi Diyarbakır Çocuk Mahkemesine ait bulunduğundan görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması" isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 25.12.2003 gün ve 85278 sayı ile, "2253 Sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun Çocuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 6. maddesinde yapılan değişikliğin temyiz aşamasında sanığın hukuki durumunu etkilemeyeceği;
Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.9.2003 gün ve 1-226/229 sayılı kararlarında aşağıda belirtildiği şekilde,
"....15 yaşını bitirmeyen küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davaların çocuk mahkemelerinde görüşüleceğine ilişkin 2253 sayılı Yasanın 6. maddesinde, 4963 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, maddede yer alan "15" ibaresi "onsekiz" olarak değiştirilerek çocuk mahkemelerinin kurulmuş bulunduğu yerler ve yargı çevrelerinde, genel mahkemelerin görev alanına giren suçları işleyen 15-18 yaş grubundaki kişilerin de çocuk mahkemelerinde yargılanacakları esası getirilmiş ancak 2253 sayılı Yasanın belirtilen maddesi dışında diğer maddelerinde herhangi biri değişiklik yapılmamak suretiyle bu gruptaki kişiler hakkında yalnızca görevli mahkemelerin değiştirilmesi ile yetinilmiştir.
Bu düzenlemelerin, değişiklikten önce hüküm kurulmuş olan davaları nasıl etkileyeceği sorunu, yargılama usul yasalarının zaman bakımından uygulanması ile ilgilidir.
Yargılama yasalarının zaman bakımından uygulanmasında genel ilke, yasa değişikliklerindeki geçici düzenlemelerde aksi belirtilmiş olmadıkça, derhal uygulama "hemen uygulama" ilkesidir. Bu ilke uyarınca usul işlemleri yapılacağı sırada yürürlükte bulunan yargılama yasası hükümlerine tâbi olacaktır. O halde, ceza yargılaması sırasında yasada değişiklik olduğunda yeni yasa hemen uygulanmalıdır. Ancak bu durum, önceki yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde, o yasaya uygun biçimde yapılmış işlemlerin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi yenilenmesini de gerektirmez.
Bu ilkenin sonucu olarak;
a- Usul işlemleri mutlaka yürürlükteki yasaya göre yapılacaktır.
b- Yürürlükteki yasaya göre yapılmış işlemler, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle geçerliliğini yitirmeyecektir.
c- Yeni yasanın yürürlüğünden sonra yapılması gereken usul işlemleri yeni yasaya tabi olacaktır.
d- Yeni yasanın uygulanmasında, sanığın leh veya aleyhinde sonuç doğurmasına bakılmayacaktır......" denilmekle,
Olay tarihinde 15-18 yaş grubu içinde olan sanık hakkında görevli mahkemece 2253 sayılı Yasanın 6. maddesinde yapılan değişiklikten önce 27.2.2003 tarihinde hüküm kurulduğundan ve karar tarihinde mahkeme yetkili olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararının kaldırılması gerektiği" görüşüyle itiraz yasayoluna başvurularak, Özel Daire bozma kararının kaldırılıp, dosyanın incelenmek üzere Dairesine gönderilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Sanığın uyuşturucu madde kullanmak suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Yasanın, çocuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 6. maddesinde 30.7.2003 gün ve 4963 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin suç tarihinde 15-18 yaş grubu içinde bulunan sanığın hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Ceza Yargılaması suç işlendikten sonra başlar, çoğu zaman da hemen sonuçlanmayıp, sonuçlanması için önemli sayılabilecek bir zaman diliminin geçmesine gereksinim duyulabilir. Bu süreçte Yargılama Yasasında değişiklikler yapılabilir. Böyle hallerde yargılamanın başladığı zaman yürürlükte bulunan yasa mı, yoksa yargılama sürerken yürürlüğe giren yasa mı uygulanmalıdır.
Bu sorun yargılama yasalarının zaman bakımından uygulanması ilkesi ile ilgili olup, suç hukukunda, sanık lehine yapılan değişikliklerin TCY.nın 2. maddesi hükmü uyarınca geçmişe yürüme ilkesi ( makable şümul ) geçerli olduğu halde, Yargılama Yasalarının zaman bakımından uygulanmasında genel ilke, yasa değişikliklerindeki geçici düzenlemelerde aksi belirtilmiş olmadıkça, derhal uygulama "hemen uygulama" ilkesi geçerlidir. Bu ilke yeni Yasanın eskisinden daha mükemmel olması ve ülkede aynı anda birden çok yargılama yasasının uygulanmaması, yasaların bulundukları süre içerisinde, düzenledikleri alanlarda uygulanacağı görüşüne dayanmaktadır. Derhal uygulanırlık ilkesinin doğal sonucu olarak, usul işlemleri, yapılacağı sırada yürürlükte bulunan yargılama yasası hükümlerine tabi olacak ve ceza yargılaması sırasında, yasada değişiklik olduğunda yeni yasa hemen uygulanacak, ancak, bu durum, önceki yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde, o yasaya uygun biçimde yapılmış işlemlerin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi yenilenmesini de gerektirmeyecektir.
Bu ilkenin sonucu olarak;
a- Usul işlemleri mutlaka yürürlükteki yasaya göre yapılacaktır.
b- Yürürlükteki yasaya göre yapılmış işlemler, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle geçerliliğini yitirmeyecektir.
c- Yeni yasanın yürürlüğünden sonra yapılması gereken usul işlemleri yeni yasaya tâbi olacaktır.
d- Yeni yasanın uygulanmasında, sanığın leh veya aleyhinde sonuç doğurmasına bakılmayacaktır.
Bu genel açıklamalardan sonra, 2253 sayılı Yasada yapılan değişikliklere gelince; 15 yaşını bitirmeyen küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davaların çocuk mahkemelerinde görüleceğine ilişkin 2253 sayılı Yasanın 6. maddesinde, 4963 sayılı Yasanın 8. maddesi ile yapılan değişiklikle, maddede yer alan "15" ibaresi "onsekiz" olarak değiştirilmiş, yine aynı Yasanın 35. maddesi ile maddenin son fıkrası yürürlükten kaldırılmış, çocuk mahkemelerinde yargılanma yaşı 15'den 18'e çıkarılmış, bu şekilde çocuk mahkemelerinin kurulmuş bulunduğu yerler ve yargı çevrelerinde, genel mahkemelerin görev alanına giren suçları işleyen 15-18 yaş grubundaki kişilerin de çocuk mahkemelerinde yargılanacakları esası getirilmiştir.
13.1.2004 gün ve 25345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 7.1.2004 gün ve 5036 sayılı Yasanın 1. maddesi ile 2253 sayılı Yasanın 1. maddesinin 1. fıkrasındaki "büyükşehir belediyeleri hudutları içinde kalan ilçeler hariç," ibaresi madde metninden çıkarılmış, 2. maddesi ile de, 7. madde " Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirlenir. Ancak yargı çevresi ihtiyaca göre, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değiştirilebilir." şeklinde değiştirilmiş, ancak 2253 sayılı Yasanın 41. maddesindeki, "Bu kanundaki küçük deyimi suçu işlediği tarihte henüz 15 yaşını bitirmemiş kimseleri kapsar." hükmü ile, diğer maddelerinde herhangi bir değişiklik yapılmamak suretiyle, bu gruptaki kişiler hakkında yalnızca görevli mahkemenin değiştirilmesi ile yetinilmiştir.
Somut olayda, suç tarihinde 15-18 yaş grubu içinde olan sanık hakkında, görevli mahkemece yargılama yapılarak 27.2.2003 tarihinde hüküm kurularak uyuşmazlık yürürlükteki yargılama yasasına uygun olarak çözülmüş, ancak temyiz aşamasında 30.7.2003 tarihinde 2253 sayılı Yasanın 6. maddesinde yapılan değişiklik ile görevli mahkeme değiştirilmiştir. Kararı veren mahkeme, karar tarihinde görevli bulunduğundan bu yönüyle yargılama yasasına herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır, verildiği zamanda yürürlükte bulunan yargılama yasasına uygun olan hükmün bu nedenle bozulması olanağı bulunmayıp, ancak başka bozma nedenlerinin bulunması halinde, önceki hüküm ortadan kalkacağından ve mahkemenin görevi sona ereceğinden hükmün görev nedeniyle de bozulmasına karar verilmelidir.
Bu nedenle uyuşmazlık konusu incelenmeli, başka bozma nedeni veya nedenleri bulunduğu taktirde hüküm bu nedenlere ek olarak görevsizlik kararı verilmesi gerektiği görüşüyle de bozulmalı, başka bir bozma nedeni bulunmadığı halde ise onanmalıdır.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım kurul üyeleri, mahkemece verilen hükmün temyiz edilmesi nedeniyle yargılamanın henüz sonuçlanmadığı, bu aşamada görev kurallarında yapılan değişikliklerin re'sen nazara alınması gerektiği gerekçesi ile itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 10.Ceza Dairesinin 18.11.2003 gün ve 5438-21792 sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın esas hakkında inceleme yapılması için Özel Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine 27.01.2004 günü oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini