 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2005/22416
K: 2005/30348
T: 19.9.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Duruşmaya son verilip karar verilmekle, mahkeme davadan elini çeker. Karardan sonraki dönemde mahkeme usule ilişkin haller dışında davayı tekrar ele alıp, esasa etkili karar veremez. Bu nedenle mahkemece verilen nihai karardan sonra, yapılacak feragat talebi üzerine, bu talep temyiz isteği kabul edilerek dosyanın Yargıtay'a şevki sağlanmalıdır.
Yargıtay'ca verilecek bozma ilamından sonra, dosyanın ele alınıp, feragat sebebiyle gerekli kararın verilmesi mümkündür.
(1086 s. HUMK. m. 91, 428)
(2797 s. Yargıtay K. m. 1)
B.....İş Sendikası adına avukat Kutlu ile B...Belediye Başkanlığı adına avukat Afet aralarındaki dava hakkında İstanbul 2. İş Mahkemesinden verilen 17.6.2005 günlü ve 107/362 sayılı hüküm, davalı avukatınca temyiz edilmiş, davacı sendika tarafından davalı işveren aleyhine açılan sendika aidat alacağı davasının yargılaması sonunda bozmaya uyularak 22.4.2003 tarihinde dava kabul edilmiştir. Karar kesinleşmeden, davacı vekili 29.3.2003 tarihinde vekaletnamesindeki yetkiye istinaden davadan feragat etmiş ve mahkemece 29.3.2003 tarihli karar ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Harcın ödenmesi ile ilgili sorun çıkması ve davalı vekilinin bu konuda mahkemeye başvurması üzerine, mahkemece temyize konu ek karar ile "ilk kararın taraflarca temyiz edilmediği, bu karardan sonra dosyanın ele alınarak red kararı verilmesinin usule aykırı olduğu, kararın hataya dayandığı gerekçesi ile feragat nedeni ile red kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Belirtmek gerekir ki HUMK.nun 91 ve devamı maddeleri uyarınca "feragat kesin bir hükmün sonuçlarını doğurur ve kararın kesinleşmesine kadar feragat isteminde bulunulabilir". Somut olayda davacı vekili karar kesinleşmeden davadan feragat etmiştir. Feragat isteğinde bulunma tarihine kadar kararın temyiz edilmemiş olması bu istemi geçersiz kılmaz. Zira karar kesinleşmemiştir. Mahkemeler Kanunda gösterilen istisnalar dışında kendi hükümlerini kendileri kaldıramazlar. İlk derece mahkemelerin kararlarını bozup kaldırma yetkisi Yargıtay Kanunu 1 ve HUMK.un 428. maddeleri uyarınca münhasıran Yargıtay'a aittir. Yerel mahkeme duruşmaya son verip karar vermekle davadan elini çekmiştir. Artık mahkemece karardan sonraki dönemde usule ilişkin haller dışında davayı tekrar ele alıp esasa etkili karar veremez. Mahkemece belirtilen doğrultuda inceleme yapıp karar vermesine imkan veren bir usul hükmüde yoktur. Böyle bir durumda mahkemeye verilen feragat isteğinin temyiz isteği kabul edilerek Yargıtaya şevkinin sağlanması, Yargı-tayca verilecek bozma ilamından sonra dosyanın ele alınıp feragat sebebiyle gerekli kararın verilmesi mümkün olur. Yerleşmiş Yargıtay uygulaması bu yöndedir. Somut bu olgulara göre mahkemenin verdiği 29.4.2003 feragat nedeniyle ek ret kararı ve bu kararın kaldırılmasına dair 17.6.2005 tarihli ek karar yok hükmündedir. Bu nedenlerle anılan kararların kaldırılmasına karar verildi. Dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
SONUÇ: Davacı vekili temyiz aşamasında vekaletnamesindeki yetkiye istinaden davadan feragat ettiğinden ve feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurduğundan feragat konusunda yerel mahkemece inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkemenin 22.4.2003 gün 107-362 sayılı kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıdaki nedenle BOZULMASINA, 19.9.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.