 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2005/10324
K: 2005/37706
T: 01.12.2005
- İŞ AKDİNİN FESHİ
- İHBAR TAZMİNATI
- KIDEM TAZMİNATI
- İŞE İADE
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: İşe iade davası kabul edilmekle, işverenin feshinin geçersizliği kabul edilmiş olmaktadır. İş akdinin feshi, işe iade kararı üzerine, işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleşmiş sayılır. Her dava, açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. İhbar tazminatı, kıdem tazminatı ve izin ücretlerini kapsayan dava, feshin 05.06.2003 günü gerçekleştiği gerekçesi ile 17.06.2003 tarihinde açılmıştır. İşe iade kararı ile 05.06.2003 tarihinde feshin gerçekleşmediği kabul edildiğine göre. davanın açıldığı 17.06.2003 günü gerçekleşmiş bir fesih bulunmamaktadır. Dava tarihinde şartlan gerçekleşmeyen, ancak dava sırasında işveren tarafından ödenen ihbar ve kıdem tazminatı istekleri hakkında mahkemece bir hüküm kurulmadığından, temyiz incelemesi sırasında bu konuda bir karar verilemez.
Bu nedenlerle feshin gerçekleşmesine bağlı izin ücreti isteğinin de açıklanan nedenlerle reddi gerekir.
(4857 s. İş K. m. 17, 18, 21, 25, 26)
(1475 s. İş.K. m. 14, 16)
Davacı, ihbar, kıdem tazminatı yıllık ücretli izin, fazla çalışma ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
- Davacı, 17.06.2003 günlü dava dilekçesinde, hizmet akdinin haklı ve geçerli neden bulunmadığı halde 05.06.2003 tarihinde davalı işverence feshedildiğini iddia ederek işe iadesine, boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatına ve ayrıca kıdem, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacak isteklerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yargılama sırasında 29.06.2004 günlü oturumda, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, izin ücreti ve işçilik alacakları ile ilgili isteklerin ayrılmasına karar verilip, ayrılan işçilik alacakları davasının ayrı bir esasa kaydının yapıldığı, işe iade davasının yargılamasının sürdürülerek, 29.06.2004 tarihinde davacının işe iadesine karar verildiği, kesinleşen bu karar üzerine, işverenin davacıyı işe başlatmadığı dosya içeriğinden ve tarafların karşılıklı beyanlarından anlaşılmaktadır.
İşe iade davası kabul edilmekle, işverenin 05.06.2003 tarihli Feshinin geçersizliği kabul edilmiş olmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, iş akdinin feshi, işe iade kararı üzerine, işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleşmiş olmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. İhbar tazminatı, kıdem tazminatı ve izin ücretlerini kapsayan dava, feshin 05.06.2003 günü gerçekleştiği gerekçesiyle 17.06.2003 tarihinde açılmıştır. İşe iade kararı ile 05.06.2003 tarihinde feshin gerçekleşmediği kabul edildiğine göre, davanın açıldığı 17.06.2003 günü gerçekleşmiş bir fesih bulunmamaktadır.
Akdin Feshinin gerçekleşmesine bağlı izin ücreti isteğinin açıklanan nedenlerle reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalıdır. Diğer taraftan, dava tarihinde şartları gerçekleşmeyen ancak dava sırasında işveren tarafından ödenen ihbar ve kıdem tazminat istekleri hakkında mahkemece bir hüküm kurulmadığından bu istekler yönünden dairemizce bozma yönüne gidilmemiştir. Davacı, işe iade davasından sonra işe başlatılmaması ile feshin gerçekleştiği tarihe göre yeni bir dava açarak alacaklarını talep edebilir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.