 |
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/62
K: 2004/3768
T: 01.03.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Dava konusu dönemle ilgili ihale şartnameleri, sigorta bildirgeleri incelenmeli her davacı açısından hangi taşeron ya da taşeronlara bağlı olarak ve ne kadar sürelerle çalıştığı tespit edilmeli, önceden açılan davalarda tespitler değerlendirilmeli, bu döneme sirayet edip etmediği belirlenmelidir. Daha önce davacının açtığı benzer davada muvaazalı çalıştığının tespit edildiği ve davalının asıl işveren olduğu, diğer bir anlatımla taşeron işçisi olmadığı kesinleşmiş olup, davacının bu çalışmasını daha sonra da bu davaya konu olan sürede de devam ettirdiği ancak, taşeronların değiştiği gibi maddi ve hukuki olgularda dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır
1475 S.Iş.K/1
Davacı , kıdem ve ihbar tazminatın ile yıllık ücretli izin alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, aslında davalı kurum işçisi olduğunu, ancak muvazaalı olarak düzenlenen ihale sözleşmeleri ile taşeron işçisi olarak çalıştırıldığını, dayanışma aidatı dilekçesi vermesine rağmen 1.1.1997-31.12.1998 yürürlük TİS'ten yararlandırılmadığına iş sözleşmesinin de feshedildiğini belirterek TİS.ten yararlandırılması suretiyle ihbar ve kıdem tazminatları ile bir kısım TİS.ten doğan işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararda istekler reddedilmiştir.
Verilen ilk kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizce karar "muvazaa iddiasının titizlikle araştırılması gerektiği, davacının hangi taşeron yada taşeronlara bağlı olarak ve ne kadar sürelerle çalıştığının tespitinin ve daha önce açılan davalarda muvazaalı ihalelerin tespitinin değerlendirilmesi gerektiği, fesihten sonraki dönemde hazırlanan ihalelerle ilgili şartnamelerin hükme esas alınamayacağı salt Hukuk Genel Kurulu kararının gerekçe için yeterli olamayacağı, davalının ayrıca 1475 sayılı İş Kanununun l/son maddesi uyarınca sorumlu olup olmadığının üzerinde durulması gerektiği" gerekçeleri ile bozulmuştur.
Bozma üzerine, yerel mahkeme bozma kararma uymuş ve muvazaanın olmadığı, ancak davalının 1475 sayılı İş Kanunu'nun l/son maddesi uyarınca asıl işveren olarak sorumlu olduğu davacının TİS.ten yararlanamayacağı, emsal Kırıkkale İş Mahkemesi kararlan ve yine Hukuk Genel Kurulu kararlari gerekçe gösterilerek davalının bildirdiği miktarlar göz önüne alınarak isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki, bozmadan sonra kurulan hüküm de yine salt emsal kararlar ve Hukuk Genel Kurulu kararlarına dayandırılmıştır. İlk bozma kararında belirtilen özellikle "her davacı yönünden hangi taşeronlara bağlı olarak ve ne kadar süre ile çalıştığı tespit edilmeden, önceden açılan davalar değerlendirilmeden hüküm kurulması" şeklindeki bozma gerekleri yerine getirilmiş değildir. Dava dosyasında, davacıların çoğunluğunun taşeron işçisi olarak çalışırken dava konusu edilmeyen dönem dışında kalan önceki çalışmaları ile ilgili muvazaa nedeniyle dava açtıkları ve işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden faydalandıkları ve verilen kararların kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan mahkemece hükme esas alınan emsal kararlar davacıların dava konusu değil (1.1.1997-31.12.1998) dönemden sonraki dönem ve ihale sözleşmeleri ile ilgilidir.
Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre, dava konusu dönemle ilgili ihale şartnameleri, sigorta bildirgeleri incelenmeli her davacı açısından hangi taşeron yada taşeronlara bağlı olarak ve ne kadar sürelerle çalıştığı tespit edilmeli, önceden açılan davalarda tespitler değerlendirilmeli bu döneme sirayet edip etmediği belirlenmelidir.
Daha önce davacının açtığı benzer davada muvazaalı çalıştığının tespit edildiği ve davalının asıl işveren olduğu, diğer bir anlatımla taşeron işçisi olmadığı kesinleşmiş olup, davacının bu çalışmasını daha sonra da bu davaya konu olan sürede de devam ettirdiği ancak, taşeronların değiştiği gibi maddi ve hukuki olgularda dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
2.Mahkemece seri dosya olarak karar verildiği ve her davacı ile ilgili kararın HUMK.nun 381 ve devamı maddelerine uygun olmadığı görüldüğünden, bu usuli hata da bozma sebebi sayılmıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.