 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2004/4501
K: 2004/4971
T: 15.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel Mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İş Sözleşmesinin feshinin geçerli bir nedene dayanmadığını iddia eden davacı feshin geçersizliğine, işe iadesine, işe başlatmama halinde tazminata ve boşta geçen süre için ücret alacağına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin feshedilmediğini, her yıl vize uygulaması ile alınan işçilerin bir süre çalıştıktan sonra çıkarıldığını, vize uygulamasının sona ermesi ve ekonomik durum dikkate alınarak davacının geçici olarak çıkarıldığını savunmuştur.
Mahkemece savunmaya değer verilmiş ve mevsimlik işçi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin fesh edilmeyip, askıya alındığı gerekçesiyle istek red edilmiştir.
Belirtmek gerekir ki vize uygulaması idari bir tasarruf olup, iş sözleşmesinin kurulması ya da feshedilmesi ile ilgilendirilmesinin olanağı yoktur. Diğer taraftan davalı işverence yapılan işler sürekli iştir. Mevsimlik iş olarak nitelendirilmesi ve davacının mevsimlik işçi olarak kabul edilmesi doğru değildir. 4857 sayılı İş Kanununda iş sözleşmesinin askıya alınması konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemece aksi yöndeki düşünce doğru bulunmamıştır. Kaldı ki; somut olayda davalı işveren vize uygulamasının sona ermesine uzun bir zaman var iken, yıl ortasında sayılacak bir zamanda fesih işlemini gerçekleştirmiştir. Davalı işverence feshe dayanak yapılan diğer neden olan ekonomik durum ise kanıtlanamamıştır. Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre yapılan fesih işlemi geçersizdir. Davacı işçinin istemi yerindedir. Davalı işveren temyiz aşamasında davacının 29.01.2004 tarihli Encümen kararı ile tekrar işe alınmasına karar vermiş ise de, işe başlayıp başlamadıkları anlaşılmadığı gibi bu işlemin karardan sonra olması nedeni ile sonuca etkili görülmemiştir.
4857 Sayılı İş Kanununun 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Bitlis Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesinin 20.11.2003 gün, 258 / 333 sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- İşverence yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3- Davacının yasal süre içinde başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının takdiren işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4- Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve sosyal hakların davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte olan tarifeye göre 300.000.000.-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,
8- Davacının yaptığı ( 29.500.000 ) TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine kesin olarak 15.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.