 |
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/8998
K: 2003/20326
T: 08.12.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İBRANAMENİN GEÇERLİLİĞİ
- İHBAR TAZMİNATI
- KIDEM TAZMİNATI
İçtihat Özeti: Mahkemece ibranameye itibar edilerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi ile feshin 22.07.1999 tarihi olarak kabul edilmesi hatalıdır. Zira iş sözleşmesi devam etmekte olup, sözleşme devam ederken alman ibranamenin geçerliliğinden söz edilemez.
1475 s. IşK/13,14
4857 s. İşK/17
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiriri sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Dosya içeriğine ve özellikle davalı tanık anlatımlarına göre, uzun yıllardan bu yana davalıya ait benzin istasyonunda çalışan davacının, izin kullandınlmaksızın hafta ve genel tatiller dahil günde 11 saat çalıştırıldığı ve bu çalışmaları karşılığı ücretlerinin ödenmediği izinlerinin kullandırılmadığının Bölge Çalışma Müdürlüğünce tespit edilmesi üzerine davalı işverenin davacıyı 22.07.1999 tarihinde notere götürerek iş sözleşmesinin bu tarih itiban ile feshedildiği, ihbar ve kıdem tazminatlarının ödendiği hiçbir hak ve alacağının kalmadığı yönünde ibraname imzalattırdığı, ibraname aldıktan 1 ay sonra işyerini kayden davacıların babası üzerine devrini sağladığı, oysa 22.7.1999 tarihinde bir fesih ve devir işleminin bulunmadığı, davacının ara vermeksizin çalışmasına 5.10.2001 tarihine kadar devam ettiği, feshin bu tarihte davalı işverence gerçekleştirildiği, davacının SSK sicil kaydına göre de fesih tarihine kadar davalı işçisi göründüğü 22.08.1999 tarihindeki işyeri devrinin kayden yapıldığı gerçekte işverenin davalı şirket olduğu, davalı şirketin BÇM tespitinden sonra mali yükümlülüklerinden kurtulmak için ibraname alıp, işyerini kayden davacı babası üzerinde gösterdiği, babanın da davalı çalışanı olduğu 22.07.1999 tarihinde ödenen tazminat ve işçilik alacakları bulunmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayın bu gelişimine göre mahkemece ibranameye itibar edilerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi ile fesihin 22.07.1999 tarihi olarak kabul edilmesi hatalıdır. Zira iş sözleşmesi devam etmekte olup, sözleşme devam ederken alınan ibranamenin geçerliliğinden söz edilemez. Fesih tarihi 05.10.2001 tarihi kabul edilmeli, buna göre alınan ilk bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak ihbar ve kıdem tazminatı ile işçilik alacakları karar altına alınmalıdır.
3.Islah dilekçesi verilerek dava konusu miktarların ıslahla arttınlması halinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 3.7.2002 gün ve 2002/9-564 esas, 2002/572 karar sayılı ilamı gereğince arttınlan miktarlara ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece ıslah ile arttınlan alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
|