 |
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/19877
K: 2003/20178
T: 08.12.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ANTRÖNÖR
- SPORCU KAVRAMI
- GÖREVLİ MAHKEME
ÖZETİ: Antrenör, öğreten ve eğitim veren kişidir. Yasanın açık anlatımından da profesyonel sporcuların istisna kapsamına alındıkları anlaşılmaktadır.
Davacı antrenör olarak hizmet akdi ile çalıştığına göre, işverenle aralarında çıkan uyuşmazlıkta görevli mahkeme iş mahkemesi olduğundan mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararının bozulması gerekmiştir.
1475 s. IşK/5
4857 s. İşK/4
Davacı, kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı Spor Kulübü Derneğinde voleybol antrenörü olarak çalışırken sözleşmesinin bitim tarihinden önce feshedilmesi nedeniyle, mahrum kalınan ücret ile kıdem tazminatı alacakları isteğinde bulunmuştur.
Mahkeme, davacının yaptığı işin niteliği itibarıyla spor işi olduğunu belirterek iş kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı görüşüyle görevsizlik kararı vermiştir.
İş yasasının 5.maddesi ile sporcular iş yasası kapsamı dışında bırakılmışlardır. Davacının durumunun değerlendirilebilmesi için "Spor sporcu ve antrenör" tanımlamalarının açıklığa kavuşturulması gerekir.
Spor ferdi veya kollektif oyunlar şeklinde yapılan ve genellikle yarışmaya yol açan beden hareketleridir.
Sporcu ise, spor yapan ve sporla uğraşan kimse olarak sözlüklerde tanımlanmaktadır.
Yine sözlük itibarıyla antrenör; sporcuları veya spor takımlarını tedrici çalışmalarla karşılaşmalara hazırlayan kimselerdir.
Sporcuların çeşitli fiziki hareketleri yaparak düzenli fakat, ölçülü bir şekilde çalışarak kendilerini hazırlamalarına antreman denilmekte olup, antrenörler bu faaliyetleri organize ve idare eden kişilerdir.
Bütün bu anlatımlar, sporcu ile antrenörün birbirinden farklı uğraşlar yaptıklarını ortaya koymaktadır. Yasada "Sporcu" olarak belirtilen kişilerin yarışma ve müsabakalara katılan şahıslar olarak kabul edilmesi gerekir. Antrenörün asli görevi spor yapmak değil, sporcuları yarışma ve karşılaşmalara hazırlamaktır. Yani bir anlamda antrenör, öğreten ve eğitim veren kişidir. Yasanın açık anlatımından da profesyonel sporculann istisna kapsamına alındıkları anlaşılmaktadır.
Davacı antrenör olarak hizmet akdi ile çalıştığına göre, işverenle aralarında çıkan uyuşmazlıkta görevli mahkeme iş mahkemesi olduğundan mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, davalı spor kulübünde profosyonel antrenör olarak çalışmıştır. Yaptığı işin niteliği itibanyla sporcu kavramı ve kapsamı içinde düşünülmesi gerekir. 1475 sayılı İş Kanununun 5/9 maddesine göre sporcular hakkında îş Kanununun hükümleri uygulanmaz. Bu durumda dilekçenin görev yönünden reddine dair yerel mahkemenin karan yerinde olduğundan onanması görüşündeyim, çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.
|