 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2003/1565
K: 2003/14623
T: 16.9.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4857/m.18/4,21
Davacı, işe iade ile ücret ve sosyal hak alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme davayı reddetmiştir. Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, davalı işverence iş sözleşmesinin 26.06.2003 tarihinde sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürerek 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca işe iade, bu karara rağmen işçinin müracaatı üzerine işe başlatılmaması halinde sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücreti tutarında tazminat istekleriyle bu davayı açmıştır. Davalı işveren, işçinin işyerindeki kıdeminin altı aydan az olduğunu ve 26.06.2003 tarihinde istifa etmek suretiyle ayrıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı işçinin işyerindeki kıdeminin altı aydan az olduğu buna göre 4857 sayılı İş Kanunu'nun iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı işçinin davalılara ait işyerinde iki dönem halinde çalışması söz konusu olup, Sosyal Sigortalar Kurumu hizmet dökümü belgesine göre çalıştığı süre 291 gündür. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesinin 4. fıkrasına göre, "işçinin altı aylık kıdemi aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir." böyle olunca mahkemenin altı aylık kıdem süresinin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Öte yandan 26.06.2003 tarihli istifa dilekçesi dosyaya sunulmuş olup, mahkemece seri halde yargılaması yapılan diğer dosyalardaki gerekçeyle bu belgeye değer verilemeyeceği kararda belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece istifa dilekçesinden sonra dahi bir kısım işçilerin çalışmaya devam etmiş oldukları gerekçesi, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Zira istifa dilekçesi ile iş sözleşmesinin sona erdiği tarih 26.06.2003 olup, davacının bu tarihten sonra çalışmadığı anlaşılmaktadır.
SONUÇ : Böyle olunca iş sözleşmesinin istifa suretiyle sona erdiğinin kabulü gerekeceğinden davacının temyiz itirazlarının reddiyle, mahkemece davanın reddine ilişkin kararın bu gerekçeyle ONANMASINA, 16.09.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|