 |
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/15078
K: 2004/4175
T: 04.03.2004 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İŞ GÜVENCESİ KARŞILIĞI TİS ZAMMINDAN FERAGAT
- FESİH FARK ÜCRET TALEBİ
ÖZET: Duruşmada dinlenen davacı tanıkları, davacılarla birlikte çalıştıklarını sözleşme gereği ödenmesi gerekli ücret zammını işverenin ödemek istemediği, 4 aylık ücret farklarından vazgeçme halinde işten atılmayacaklarına dair söz verdiğini, kendilerinin imza atmadıkları için işten atıldıkları, davacıların imza atmalarına rağmen daha sonra ne farklar ödendiğini, ne de işten atılma garantisinin yerine getirildiğini ve işten atıldıkları, davacının da 14.03.2002 tarihinde 1475 sayılı yasanın 13'üncü maddesi uyarınca işten atıldığını belirtikleri anlaşılmış
Yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı davacının bilirkişi raporu ile saptanan TİS'den kaynaklanan Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2001 yılı
fark ücreti olan ......... TL'nin TSGLK'nın 61.inci maddesi uyarınca.... TL'nin ilk dava tarihi 02.05.2002 tarihinden kalan ..... TL'nin de ıslah
tarihi olan 23.05.2003 tarihinden itibaren Bankalarca işletme kredisine uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine
1475 s. IşK/14
2822 s. TSGLK/9
Davacı vekili tarafından verilen 02.05.2002 tarihli dilekçe ile davacının davalı iş yerinde TİS'in tarafı T. M. İşçileri Sendikasının üyesi olduğunu, iş yerinde yürürlükte olan TİS'in 36/3-3 maddesi uyarınca 31.08.2001 tarihindeki saat ücretine 01.09.2001 tarihinden geçerli olmak üzere 01.03.2001-31.08.2001 tarihleri arasındaki DİE tüketici fiyat endeksi oranında ücret artışının hükme bağlandığını; davalı işverence ekonomik kriz gerekçe gösterilerek imzalı kağıt vermek suretiyle işten atılmama garantisi verdiklerini ancak; iş verence verilen iş güvencesi sözünün tutulmayarak 14.03.2002 tarihinde 1475 sayılı yasanın 14'üncü maddesine göre fesih edildiğini, ödenen kıdem tazminatlarının ise TİS'te belirtilen zamlı ücret üzerinde ödendiğini, tazminat ödemesinde kabul edilen zamlı ücretin Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık 2001 tarihlerinde eksik ödendiğinden fazlaya ilişkin haklan saklı kalması kaydıyla 100.000.000.TL farkın tahsilini ve yasal faiz yürütülmesini istemesi üzerine yapılan duruşma sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili fazlaya ilişkin haklan saklı tuttuğu bahisle vermiş olduğu 23.05.2003 tarihli dilekçe ile Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2001 aylık ücretlerinin farkının 735.362.000.TL olarak ıslah ettiğini ve harcını ikmal ederek ıslah dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirildiğini beyanla yasal faizi ile birlikte tahsilini istediği görülmüş.
Davalı taraf duruşmalarındaki beyanlarında ve vermiş olduğu 03.06.2003 tarihli cevap dilekçesinde iş yerindeki dosyalarının belgelerinin kapsamýný tekrarlayarak davanın haksız açıldığını, işçilik haklarının tümünün ödendiğini savunarak davanın reddini istediği anlaşılmış,
Davacıya ait işyeri özlük dosyasının incelenmesinde: 2000-2002 dönem TİS zammının 01.09.2001 tarihinden itibaren uygulanması gereken zammın 31.12.2001 tarihine kadar uygulanamayacağına dair davacının kabul beyanlarının bulunduğu ve davacı taraf duruşmada da bu beyanın tekrar ettiği anlaşılmış, 2002/217-224 sayılı dosyalar nedeniyle DİE Kocaeli Müdürlüğüne yazılı müzekkere cevabında TİS 'in 36'inci maddesinde belirtilen 2001/Mart-Ağustos ayı 6 aylık Tüfe miktarı %33.7 oranında olduğu,cevaben belirtildiği anlaşıldı,
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları, davacılarla birlikte çalıştıklarını sözleşme gereği ödenmesi gerekli ücret zammını işverenin ödemek istemediği, 4 aylık ücret farklarından vazgeçme halinde işten atılmayacaklarına dair söz verdiğini, kendilerinin imza atmadıkları için işten atıldıkları, davacıların imza atmalarına rağmen daha sonra ne farklar ödendiğini, ne de işten atılma garantisinin yerine getirildiğini ve işten atıldıklarını, davacının da 14.03.2002 tarihinde 1475 sayılı yasanın 13'üncü maddesi uyarınca işten atıldığını belirttikleri anlaşılmış.
Tarafların iddia ve savunma esasları doğrultusunda dosyadaki belge ve bilgileri değerlendirmek suretiyle, anılan ve bu tür konularda deneyimli bilirkişi olduğu mahkemece bilinen Av. E.S tarafından düzenlenen raporun sonuç kısmına göre; Davacının 4 aydaki bilinen saat ücretleri ile birlikte değişik ve 225 saatten düşük sürelerde çalışmaları mevcut olduğundan iş yerinde celp edilen bordro bilgileri ve kümülatif vergi miktar ve matrahı da gözde tutularak farklar rapora ekli olarak tanzim edilmiş ve davacının haklı çıkması durumunda ücret farkının 735.362.502.TL. olduğu belirtildiği görülmüş.
Bilirkişi raporu usul yasa örnek Yargıtay kararlı ve dosya içeriği ve mahkemenin görüşüne uygun olarak düzenlenmiştir.
Bu durumda davacının dava konusu yapılan 4 aydaki saat ücretleri bilinmekle saat ücretleri değişik ve 225 saatten düşük sürelerde çalışmaları göz önünde tutularak iş yerinde bordro bilgileri ve kümülatif vergi matrahı da göz önünde tutularak farklar hesaplanmış ve sonuç itibariyle davacının ücret farkının bilirkişi raporu ile saptandığı şekli ile davalıdan Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Kanunun 61'inci maddesi uyarınca bankalarca işletme kredisine uygulanan en yüksek işletme faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekli görülmüştür.
KARAR: Yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı davacının bilirkişi raporu ile saptanan TİS'den kaynaklanan Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2001 yılı fark ücreti olan 735.362.000.TL.'nin TSGLK'nm 61.inci maddesi uyarınca lOO.OOO.OO.TL'nin ilk dava tarihi 02.05.2002 tarihinden kalan 635.362.O0O.TL.'nin de ıslah tarihi olan 23.05.2003 tarihinden itibaren bankalarca işletme kredisine uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
Tahsiline karar verilen meblağ üzerinden hesaplanan 39.709.548.TL ilam harcından ilk dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi sebebiyle alınan 14.91O.OOO.TL'nin mahsubu ile kalan 24.799.548.TL. ilam harcının davalı taraftan alınmasına,
Tahsiline karar verilen meblağ üzerinden davacı vekili için AÜT 13'üncü maddesine göre takdir edilen İOO.OOO.OOO.TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı vekiline verilmesine,
Dava sebebiyle sarf edilen ilk dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi sebebiyle alman 14.910.000.TL ilam harcı 3 davetiye karşılığı 9.000.000.TL 3 müzekkere karşılığı 7.500.000.TL bilirkişi ücreti olarak 50.000.000.TL olmak üzere toplam 81.410.000.TL mahkeme masrafının davalı taraftan alınıp, davacı tarafa verilmesine,
Temyizi kabil olmak üzere Davacı vekili Av. M.Ö. ile davalı vekili Av. G.M.'nun yüzlerine 11.07.2003 tarihinde verilen karar açıkça okundu. Usulen anlatıldı.
KARŞI OY
İş yerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 36.maddesinde 1.9.2001 tarihinden itibaren, ücretlere DİE genel endeksi artış oranında zam
öngörüldüğü, 21.9.2001 tarihinde işyerindeki tüm sendika üyesi işçilerin ve ' davacının da işverene verdiği yazı ile bu zammın 31.12.2001 tarihine kadar uygulanmayacağını, 1.1.2002 den itibaren uygulanmasını kabul ve taahüt ettiği, Mart 2002 tarihinde hizmet akti feshedildiğinde 1.1.2002 tarihinden itibaren uygulanan bu zam dahil edilerek kıdem, ihbar tazminatlarının hesaplanarak ödendiği uyuşmazlık konusu değildir.
Mahkemece, işten çıkarılmayacağı, güvencesi verilmesi nedeni ile davacınýn bu zamdan vazgeçtiği kabul edilerek Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık 2001 aylarına ilişkin ücret zam farkı isteği hüküm altına alınmıştır.
Davacı herhangi bir koşul ileri sürmeden bu ücret zammının ertelenmesini kabul ettiği gibi, fesih tarihinde itirazi kayıtsız imzaladığı ibraname ile tüm normal ücretlerini aldığını toplu iş sözleşmesinden ve iş aktinden doğan hakkının olmadığını beyan etmiştir.
Bu durumda artık davacı tanıklarının somut olmayan anlatımlarına değer verilerek davanın kabulüne karar vermek hatalıdır. Bu kararı onayan çoğunluk görüşüne bu nedenle katılamadığımdan söz konusu çoğunluk kararına muhalifim.
|