Hukuki.NET

T.C.YARGITAY9. Hukuk DairesiE: 2003/1376K: 2003/2719T: 3.3.2003
Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


  • BASIN İŞ KANUNU
  • KIDEM TAZMİNATI
  • MANEVİ TAZMİNAT
  • FAZLA MESAİ ÜCRETİ
İçtihat Özeti: Davacının çalıştığı savunma muhabirliği biriminde görevini etkin şekilde yapmasını sağlayan haber kaynaklan üzerinde güvenliği sarsılmıştır. Meslek onuru incinmiştir. Basın iş Kanununun 11. maddesinin ilk ve ikinci fakralan-nın aradığı sübjektif ve objektif koşullan taşımakta olup davacıya haklı fesih hakkı verir. "Davacı, işverenin kusuru neticesinde iş aktini feshetmiş olsa idi ne miktar tazminat alacak idiyse o miktar tazminat isteyebilir." Kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekir. Aynca davacı fazla çalışmasını tanık beyanları ve dosya içeriği ile ispat ettiğine göre; fazla mesai karşılığını da %5 zamlı alabilir. (5953 s. Basın İş K. m. 11, Ek m.1) Davacı, kıdem ve manevi tazminat ile işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmiş ise de, HUMK.nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delilerle kararın dayandığı kanuni gerek-tirici sebeplere göre, davalının tüm davacı tarafın aşağıdaki bendlerin dışında kalan temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır. 2. Davacı gazeteci, davalı Gazetenin Ankara Bürosun'da haber kaynaklarına verilen bir yemekte, misafirlere konuşulanların 3. kişilere aktarılmayacağı güvencesi verildiği halde, dışarıya sızdırıldığı; bu durumun Gazetecilik Meslek ilkelerinin en önemlisi olan "haber kaynağının her koşulda gizli tutulması ilkesi"nin ihlal edildiği, olay nedeniyle güvenirliğinin zedelendiği, meslek onurunun kırıldığı ve haber kaynakları karşısında rencide edildiği, bu nedenle iş akdini 5953 sayılı Basın iş Kanunu'nun 11. maddesi gereğince feshettiğinden söz ederek; kıdem tazminatı, manevi tazminat, fazla mesai üc-rçti, izin ücreti %5 fazla ödemeleri ve ikramiye isteklerinde bulunmuştur. Mahkemece, kıdem tazminatı ve manevi tazminat istekleri feshin haklı sebebe dayanmadığı, fazla mesai isteminin ise muhabirlerin günlük çalışma sürelerini kendi düzenlediği gerekçesiyle red edilmiş, diğer istekleri kısmen hükmolunmuş karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 5953 sayılı "Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında" ki Kanun (Basın iş Kanunu) temelde basında çalışanları korumak için çıkarılmıştır. Gerçekten de gazetecilerin toplumu bilgilendirme görevi büyük bir zahmet ve özveri gerektirir. Bazı ayrıcalıklı düzenlemelerin varlığına rağmen Basın iş Kanunu'nun yeterli olmadığı, tam bir koruma sağlamadığı, özellikle önemli ölçüde boşluklar taşıdığı düşüncesi gerek Yargıda gerek Öğretide paylaşılmaktadır. Öte yandan Türkiye'de basının kendi kendini kontroluna ilişkin bir çok çalışmalar yapılmış, kurumlar oluşturulmuştur. Basın Konseyi ve Basın Meslek ilkeleri bu bağlamda ortaya çıkmıştır. Basın Meslek ilkelerinin 11. maddesine göre "Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın komuoyuna kişisel, siyasal, ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır". Bu ilke bir çok ülkelerin basın meslek ahlâk yasalarında de yer almıştır. Basın iş Kanunu'nun 11. maddesinin ilk fıkrasına göre "Bir mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref ve şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde gazeteci ihbar müddetini beklemeden akdi feshedebilir". Anılan fıkranın gazetenin dünya görüşü veya siyasi çizgisindeki değişikliğin bir müeyyidesi olarak yorumlanması oldukça dar bir yorumdur. Yasanın konuluş amacı karşısında yetersiz kalır, gazeteciye gerekli koruma sağlamaz. Veçhe ve karakter sözcükleri (objektiflik) ile gazetecinin şeref ve şöhreti manevi menfaati (sübjektif) sözcüklerini birlikte ele almak gerekir. Gazetenin dünya görüşü ve siyasi çizgisi yanında insanlık ve sosyolojik boyutunda basın meslek etiğininde gözönünde tutulması gerekir. Başka bir anlatımla, gazetenin çalışma şeklinin meslek etik ilkelerine uygun olması gerekir. Aksi bir tutum ve davranışın ortaya konması ve diğer basın organlarına yansıması Basın Kanununun 11. maddesinin ilk fıkrasına aykırılık oluşturur. Anılan maddenin ikinci fıkrasındaki, "iş akdini 1. fıkranın verdiği hakka dayanarak fesheden gazeteci, işverenin kusuru neticesinde iş akdini feshetmiş olsa idi ne miktar tazminat alacak idiyse o miktar tazminat isteyebilir" düzenlemesi, ilk fıkranın tamamlayıcısı ve müeyyidesidir. Müeyyidenin ağırlığı ve işverenin kusuru ile özdeşleştirilmesi ilk fıkranın ne derece genişlikte ve önemde olduğunu vurgular. Başka bir anlatımla bu hüküm işverenin kusuru olması durumunda işçinin iş akdini fesih etme hakkı bulunduğunu da düşündürebilir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olay şu şekilde gerçekleşmiştir. Davacı gazeteci, davalı Gazetenin Ankara temsilcisinin talebi üzerine, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı ve Jandarma Genel Komutanlığı Organize Suçlar Dairesi Başkanını 1 Mayıs 2001 tarihinde anılan Gazetenin Ankara Bürosu'nda yemeğe davet etmiştir. Oradaki konuşulanların 3. kişilere aktarılmayacağı konusunda misafirlere yine onların istekleri uyarınca Gazete sorumlularınca güvence verilmiştir. Görüşmede Gazetenin Ankara Temsilcisi ve Haber Müdür Yardımcısı da bulunmuştur. Ancak, yemekten bir gün sonra konuşulanlar Adalet Bakanı dahil olmak üzere 3. kişilere sızdırılmıştır. Maddi olguların bu gelişim süreci C.... Gazetesinin 9-10 Mayıs 2001; R.... Gazetesinin 9 Mayıs 2001 tarihli nüshalarında ayrıntısıyla yazılmış; diğer bazı gazetelerin internet sitelerinde yer almıştır. Davacının bu olayla, çalıştığı savunma muhabirliği birimde görevini etkin şekilde yapmasını sağlayan haber kaynakları üzerinde güvenirliği sarsılmıştır. Meslek onuru incinmiştir. Bu durum Basın iş Kanununun 11. maddesinin ilk ve ikinci fıkralarının aradığı sübjektif ve objektif koşulları taşımakta olup anılan maddeye göre davacıya haklı fesih hakkı tanır. Davacının kıdem tazminatı isteminin kabulü yerine yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 3. Davacının fazla mesai ve %5 fazla ödeme istemlerinin normatif dayanağı Basın iş Kanununun Ek 1. maddesidir. Davalı taraf hizmet sözleşmesindeki "(gazeteci) işverenin yazılı talimatı ve muvafakati olmadan fazla mesai yapamaz" hükmüne dayanarak talebin reddini istemiştir. Anılan savunma mahkemece de uygun görülmüştür, ikinci bir gerekçe de muhabirlerin günlük çalışma sürelerinin kendileri tarafından belirlendiğidir. Muhabirlik idari bir görev değildir. Kamuyu ilgilendiren bilgileri araştırma, kaynağına inme, gözlemlerde ve röportajlarda bulunma, genellikle de olay yerlerine gitme, günün sonunda da bilgileri yazı işlerine sunma gibi işlevleri bulunur. Günlük görevin ne zaman sona ereceği, işin bitme durumuna bağlı bulunduğundan kendisinin dahi bilmesi düşünülemez. Şu durumda bir muhabir yasanın aradığı şekilde fazla mesai yapmış ise bunun karşılığını almalıdır. Yasa da bunu emredici olarak düzenlemiştir. Kaldı ki dosya içerisindeki belgelerden davacı için bir kısım işlerde fazla mesai tahakkuku yapıldığı anlaşılmakta ise de, bu konuda işverenin izni olduğuna dair bir belgeye rastlanmamıştır. Somut olayda davacının fazla çalışmasının da bulunduğu tanık beyanları ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durum belirlenerek %5 zamlı ödemesi ile birlikte hesaplandıktan sonra Dairemizin indirim ilkeleri de gözönünde tutularak bir sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ayrı bir bozma nedeni sayılmıştır.Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iligiliye iadesine, 3.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini