 |
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/11157
K: 2003/23426
T: 29.12.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KIDEM TAZMİNATl HESABI
- MUVAZZAF ASKERLİK HİZMETİ
ÖZETİ: Dosya içeriğine göre, davacıların murisinin hizmet süresinin 28 yıl olduğu muazzaf askerlik hizmetinin geçen süreyi ölümünden önce borçlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Ancak 1475 sayılı Yasanın 14/4 maddesi uyarınca SSK.na borçlanılan muvazzaf askerlik hizmetinin kıdem tazminatı hesabında nazara alınabilmesi için, işçinin sözleşmesinin yaşlılık veya malûllük aylığı yada toptan ödeme almak amacıyla feshetmiş bulunması gerekir.
506 s. SSK/60
1475 s. İşK/14
Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisleri H.H.Ş'nın 1971 yılında Tüdemsaş Genel Müdürlüğün de çalışmaya başladığını 4.3.1999 tarihinde öldüğünü 28 yıllık hizmetinin olduğunu, buna rağmen kıdem tazminatı ödemesi yapılırken askerlik borçlanmasının nazara alınmadığını ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı farkı 500.000.000 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 1475 Sayılı Yasanın 14.maddesi ve yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş davalı taraf karan temyiz etmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacıların murisinin hizmet süresinin 28 yıl olduğu muazzaf askerlik hizmetinin geçen süreyi ölümünden önce borçlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Ancak 1475 Sayılı Yasanın 14/4 maddesi uyarınca SSK.na borçlanılan muvazzaf askerlik hizmetinin kıdem tazminatı hesabında nazara alınabilmesi için, işçinin sözleşmesinin yaşlılık veya malûllük aylığı yada toptan ödeme almak amacıyla feshetmiş bulunması gerekir. Diğer bir deyişle askerlik hizmeti, Yasanın anladığı anlamda, birleştirilmesi gereken hizmetlerden değildir. Bu durumda askerlik borçlanması nazara alınarak fark kıdem tazminatına karar verilmiş olması hatalıdır.Dairemizin kararlılık kazanmış bu yoldaki içtihatmda bu güne kadar bir farklılık olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararttı yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60. maddesinin (F) fıkrasında; bu kanuna göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların silah altında veya Yedek Subay Okulunda geçen süreleri borçlandırılır denildiği gibi, borçlandırılan sürenin karşılığı olan gün sayısı sigortalının prim ödeme süresine katılır, denilmektedir.
Davaların murisi yasanın bu hükmünden faydalanmak suretiyle askerlik hizmet süresini borçlanmıştır.
1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde; « T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigorta Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı yada değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına yada toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kurumu işverenince kıdem tazminatı ödenir.» denilmektedir.
Yine aynı maddede; işçinin 1. bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve ilgili sosyal güvenlik kurumuna başvurduğunu belgelemesinin şart olduğu belirtilmekle beraber, işçinin ölümü halinde bu şartın aranmayacağı da ifade edilmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden ölen kişinin toptan ödeme veya yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı da açıktır. Yukarıda belirtilen yasa maddesinde «hak kazanma tabiri bulunmaktadır. Ölen kişinin ayrıca toptan ödeme veya yaşlılık aylığı almak için hizmet akdini sona erdirmesi de fiilen mümkün değildir. Yine yukarıda da belirtildiği şekilde işçinin ölümü halinde sosyal güvenlik kuruluşuna başvurma şartının aranmayacağı şeklinde ki yasal düzenleme karşısında, ölüm halinde aranacak koşul, hak kazanma olgusu olduğuna ve bu olguda davacı mirasçılar yönünden tahakkuk etmiş olduğuna göre, borçlanılmak suretiyle sigortalı hizmet statüsü kazanan askerlik süreside gözönünde tutulmak suretiyle kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. Nitekim Dairimizin 1.3.2000 gün ve 1999/19876 esas,2000/2415 sayılı karan da bu yöndedir.
Yukarıda ki anlatımlar kapsamında bozma kararına katılmıyoruz hükmen onanması görüşündeyiz
|