 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2002/910
K: 2002/8792
T: 22.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI
- MANEVİ TAZMİNAT
· ÖZET: Davacı öğretmenin işten çıkarılması gerekçe gösterilerek manevi tazminat isteği hüküm altına alınmış ise de; manevi tazminat şartlan somut olayda gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekir.
(1475 s. İş K. m. 13,14)
(818 s. BK. m. 49)
Davacı, ihbar, kıdem, maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi goreği konuşulup düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece davacı öğretmenin işten çıkarılması gerekçe gösterilerek manevi tazminat isteği hüküm altına alınmış ise de Borçlar Kanunu 49. maddesinde manevi tazminat için öngörülen kararların somut olayda gerçekleştiği sonucuna varılamaz. Gerçekten salt fesih işlemi ile davacı işçinin şahsiyet haklarının hukuka aykırı şekilde tecavüze uğraması olgusu mevcut değildir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.5.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı öğretmenin haksız olarak işten çıkarıldığı yerel mahkeme kararı ve gerekçenin o bölümünü onayan Daire çoğunluğunca kabul edilmektedir.
Uyuşmazlık manevi tazminatın gerekip gerekmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tanıkların (hükümde esas alınan) açık anlatımlarından; davacı öğretm nin Eylül ayı seminerlerine katıldığı, okulun açılmasına iki-üç gün kala sınıf öğrenci rinin yeni dönemde olmayışı nedeniyle okula gelmemesi istendiği, velilere hasta old ğu söylendiği, ancak daha sonra kendi sınıfının bir başka öğretmene verildiği anlamaktadır.
Bu oluşuma göre okul döneminin başında davacı öğretmenin işsiz kalmış, öğre çilerinden ayrı kalmış, velilere hasta olduğu imajı verilmiştir. Sözleşme dışı gerçek mayan olgulara yer verme ve aldatma tek başına hukuka aykırıdır.
Davacı öğretmenin yoğun bir ruhsal çöküntüye uğraması, öğretmen-öğren dünyasının olağan sonucudur. Borçlar Kanununun m.49 tüm öğeleri gerçekleşmiş Kararın yukarıda anlatılan gerekçesiyle onanması düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.
M.Kılıçoğlu Üye