|
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E: 2002/24725
K: 2003/7268
T: 29.4.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET: 1.12.1996 tarihinde yürürlüğe gören son Personel Yönetmeliğinin 96. maddesinde, bu yönetmeliğe aykırı önceki yönetmelik, tamim ve sirküler hükümlerinin geçersiz olduğunu öngörmektedir. Yine aynı yönetmeliğin 52. maddesinde, «Aylık maaş ve ücret dışında hiçbir ücret, tazminat ve ödenek memur ve hizmetliler için kazanılmış hak teşkil etmez» şeklinde kurala yer verilmiştir. Öte yandan toplu iş sözleşmesinin 84. maddesi unvan ödeneği konusunda bir düzenleme içermemekte ve bu konuda Personel Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
Davacının Şube müdürlüğüne vekalet ettiği dönemde 1996 tarihli Personel Yönetmeliği yürürlükte olduğundan müdürlük unvan ödeneğine hak kazanması söz konusu değildir. Mahkemece bu konudaki isteğin reddine karar verilmelidir. Dosya içinde bulunan 2.1.2002 tarihli ibranamede "Bu hizmet devresi içinde yıllık, ücretli izin hakkım ve izin ücreti alacağım kalmamıştır." denilerek işvereni ibra ettiği bu konuda talep ve dava hakkının olmadığı belirtilmiştir.
Davacının, iradesinin fesada uğratıldığını kanıtlayamamış olması karşısında anılan ibranameye değer verilmesi gerekir. İbraname, hakkı ortadan kaldıran tasarruf işlemi olup, izin alacağı konusunda ayrıca talepte bulunamaz. Mahkemece bu isteğin de reddi gerekir.
1086 s. HUMK/288,290,293
Taraflar arasındaki, unvan ödeneği ile izin ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatmca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.4.2003 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat C. T. Ş ile karşı taraf adına Avukat T.T. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Davacı işçi, davalıya ait bankanın şube müdürlüğünü vekaleten yaptığı dönem için müdürlüğe ödenen unvan ödeneğini talep etmiştir.
Mahkemece, toplu iş sözleşmesinin 84. maddesi ve Personel Talimatnamesinin 67/C. Maddesi uyarınca davacının unvan ödeneğine hak kazandığı gerekçesiyle isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Anılan personel talimatnamesi 1969 tarihli olup daha sonra 1984, 1993 ve 1996 yıllarında üç kez değişikliğe uğramıştır. 1969 tarihli personel talimatnamesinin 67/C. maddesinde yer olan ve vekaleten görev üstlenenlerin vekalet ettikleri unvanın ödeneğine hak kazanabileceklerini öngören hüküm, sonraki personel yönetmeliklerinde bulunmamaktadır. 1.12.1996 tarihinde yürürlüğe gören son personel yönetmeliğinin 96. maddesinde, bu yönetmeliğe aykırı önceki yönetmelik, tamim ve sirküler hükümlerinin geçersiz olduğunu öngörmektedir. Yine aynı yönetmeliğin 52. maddesinde, "Aylık maaş ve ücret dışında hiçbir ücret, tazminat ve ödenek memur ve hizmetliler için kazanılmış hak teşkil etmez" şeklinde kurala yer verilmiştir. Öte yandan toplu iş sözleşmesinin 84. maddesi unvan ödeneği konusunda bir düzenleme içermemekte ve bu konuda personel pönetmeliği hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
Davacının Şube müdürlüğüne vekalet ettiği dönemde 1996 tarihli personel pönetmeliği yürürlükte olduğundan müdürlük unvan ödeneğine hak kazanması söz konusu değildir. Mahkemece bu konudaki isteğin reddine karar verilmelidir.
2-Davacı işçi yıllık izin alacağı talebinde bulunmuş mahkemece fsfeg j doğrultusunda karar verilmiştir.
Dosya içinde bulunan 2.1.2002 tarihli ibranamede "Bu hizmet devresi içinde yıllık, ücretli izin hakkım ve izin ücreti alacağım kalmamıştır." denilerek işvereni ibra ettiği bu konuda talep ve dava hakkının olmadığı belirtilmiştir. Davacı işçi, bu belgenin banka kanalıyla ödenen 88 günlük izin alacağı karşılığında baskı sonucu imzalatıldığını savunmuştur. Ancak bu konuda savunmasını ispata yönelik hiçbir delil getirememiştir. Davacının, iradesinin fesada uğratıldığını kanıtlayamamış olması karşısında anılan ibranameye değer verilmesi gerekir. İbraname, hakkı ortadan kaldıran tasarruf işlemi olup, izin alacağı konusunda ayrıca talepte bulunamaz. Mahkemece bu isteğin de reddi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 275.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.4.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.