 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2002/12874
K : 2003/1028
T : 30.01.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DAYANIŞMA AİDATI
- SENDİKA ÜYESİ OLMAYAN İŞÇİLERİN AİDATI
2821 s. SendikalarK/61
2822 s. K/9
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Toplu İş Sözleşmesine taraf sendika üyesi olmayan ve sendika üyeliği sona eren işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanmaları için 2822 sayılı ya sanın 9.maddesi gereği dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma taleplerini işverene bildirmeleri gerekir. İşçilerin bu yolda yazılı başvurulan mevcut değilse işverenin 2821 sayılı sendikalar kanununun 61.maddesi gereği dayanışma aidatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu nedenle sendikanın yazılı başvurusu bulunmayan işçilerin toplu iş sözleşmesin den yararlandırıldığı bu nedenle işverenin resen (işçinin başvuru dilekçesi olmadığı halde), dayanışma aidatı keserek sendikaya ödenmesi gerektiği görüşünü kbenimsemek mümkün değildir. 2821 ve 2822 sayılı yasanın açık düzenlemesi buna imkan vermemektedir. Zira 2822 sayılı yasanın 9/3 bendinde dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için konulan işçinin işverene dayanışma aidatı kesilmesi için yapması gerekli başvuru için önceden hiç sendika üşesi olmayan işçiler arasında bir ayırım gözetilmemiştir.
Açıklan bu nedenlerle mahkemenin işverence resen dayanışma aidatı kesilmesi gerektiği görüşünü benimsemek mümkün değildir. Bu sebeple davacının dayanışma aidatı ile ilgili isteklerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.01.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı sendikaya üye olan işçilerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinin bağıtlanmasından sonra istifa ettikleri halde davalı işveren tarafından toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldıkları taraflar arısnda uyuşmazlık dışı kalmaktadır.
Uyuşmazlık ktaraf işçi sendikası üyeliğinden ayrılan işçilerin işverence toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmaların ın dayanışma aidatını ödemeleri koşuluna bağlı bulunduğundan işçilerin bu konuda talepte bulunmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 36. maddesinde, işçi sendikalarının kendi faaliyetleri ile üyelerine sağladıkları hak ve menfaatlerin üyesi olmayanlara uygulanması, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydı ile söz konusu sendikanın yazılı muvafaatanie bağlı olduğu yolunda bir kurala yer verilmiştir. 2822 sayılı Kanunun .maddesinin üçüncü fıkrasında ise "Toplu İş Sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi senkikasına üye, bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikanın muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir." denildikten sonra dördüncü fıkrada "Dayanışma aidatı miktarı, üşelik aidatının üçte ikisidir" yolunda düzenlemeye yer verilerek Toplu İş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun saklı hükümlerinden birisi gösterilmiştir.
Davalı işveren davacı sendikanın üyeliğinden ayrılan işçilere Toplu İş sözleşmesini uygulamaya devam ettiğine göre "Check-Off" sistemi olarak adlandırılan üye aidatını kaynaktan kesmeye, dayanışma aidatı olan sendika üye aidatının üçte ikisini de ücretten kesip sendikaya göndermek zorundadır. Sendikanın muvafakatını almadan toplu iş sözleşmesini üyelikten ayrılan işçiye uygulamak ancak dayanışma aidatının ücretten kesip sendikaya ödemekle mümkündür. Önceden sendika üyelik aidatı kesintisi yapılarak toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçinin sendikadan istifası tarihinden bir ay geçtikten sonra yararlanmanın devamı karşısında dayanışma aidatı kesilmesini talep etmemiş olduğunun kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır.
Öte yandan toplu iş sözleşmesinin geçmişe etkili olarak yürürlüğe girmesi halinde taraf sendika üyesi olmayanların toplu iş sözleşmesinde dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanması için yazılı talepte bulunması yolunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Gerçekten ktalep tarihinden dayanışma aidatı ödenmesi isteminin geçerli sayılması, dayanışma aidatı miktarının üyelik aidatından düşük bulunması nedeniyle toplu iş sözleşmesinin yapılmasında katkıları olan ve üyelik aidatı ödeyen sendikalı işçilerin çoğu zaman uzunca bir süre öncesi olan yürürlük başlangıç tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanmaları sağlanırken, taraf sendika üyesi olmayanların bu imza tarihinden sonraki bir tarihte toplu iş sözleşmesindeki haklardan istifadesi amaçlanmıştır. Ancak toplu iş sözleşmesi yetkisinin alınması ve bağıtlanmasınmda emeği geçen sendika üyelerinin sendikadan istifa etmelerinden sonra yazılı talepleri olmasa da işveren tarafından yararlandırılması karşısında dayanışma aidatı ödenmesi için sözlü talep verızasının bulunduğu kabul edilmelidir.
Yukarıda gösterilen sebeplerle kararın onanması düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz.