 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2001/9696
K : 2001/16122
T : 16.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki, cezai şart ve bakiye ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle
birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen
incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı Avukatıncada duruşma talep edilmesi
üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/10/2001
Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına
Avukat Ayla D... ile karşı taraf adına Avukat Nihat C... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazlarının davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında imzalanarak uygulamaya konan hizmet sözleşmesinin 6. maddesinde işbu sözleşmenin belirsiz süreli olduğu öngörülmüştür. Gerçekten de sözleşmede belli bir hizmet süresi belirtilmemiş, belli bir sürenin geçmesi halinde sözleşmenin son bulacağı şeklinde bir düzenleme yapılmamıştır. Öte yandan davacı işçinin eğitime tabi tutulacağı ve karşılığında en az 30 ay çalışmayı taahhüt ettiği, aksi halde işçinin cezai şart ödemesinin gerektiği öngörülmüştür ki anılan 30 aylık sürenin hizmet süresi olmadığı, sadece cezai şartın koşulları açısından sözleşmeye konulduğu anlaşılmaktadır. Bu sürenin hitamında sözleşmenin son bulacağı hususu taraflarca kararlaştırılmış değildir. O halde cezai şartın bir unsuru yönünden öngörülen bu sürenin hizmet süresi olarak değerlendirilmesi sözleşmenin belirli süreli olarak kabulü ile, bakiye süreye ait ücret alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
Bu konuda ayrıca ve önemle belirtmek gerekir ki davalı işveren 1475 sayılı İş Kanununun 13. ve 14. maddelerine göre sözleşmeyi feshettiğini açıklayarak ihbar ve kıdem tazminatım davacı işçiye ödemiştir. İhbar tazminatının ödendiği konusun da taraf iradeleri birleştiğine göre artık aradaki sözleşmenin süresi belirsiz olduğu kabul edilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.