 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2001/8943
K : 2001/15583
T : 9.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki, maruz kalman kazanç kaybının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 9/10/2001 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Osman Y... ile karşı" taraf adına Avukat Gülay G... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı işçinin dava dışı olan bir tüzelkişiye ait işyerinde sendika temsilcisi olarak çalışırken sözleşmesinin feshedilmesi üzerine Adana İş Mahkemesinde işe iade davası açtığı, bu iade davası sırasında mahkemece davacının işyeri sendika temsilcisi olup olmadığının üyesi olduğu davalı işçi sendikasından sorulduğu, anılan sendikanın mahkemeye verdiği cevapta da temsilciliği doğruladığı, fakat Sendikalar Kanunun 34. maddesi uyarınca işçi sendikasının 15 gün içinde davacının sendika temsilcisi olduğunu işverene bildirmediği hususu gerekçe gösterilerek mahkemece işe iade isteğinin reddine karar verildiği, karar kesin olduğu için temyiz incelemesinin yapılamadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Yine dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının birbirini takibeden Toplu İş Sözleşmelerinin taraflarından birinin üyesi olduğu bir başka anlatımla aynı sendikanın işyerinde yetkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı açmış olduğu bu dava ile Sendikalar Kanunun 34. Maddesinde öngörülen 15 günlük süre içinde kendisinin işyeri sendika temsilcisi olduğu bildirilmediği için, işinden çıkarıldığı tarihten başlamak üzere sözleşme süresinin devamınca ücret ve diğer bütün haklardan yoksun kaldığını, şayet temsilciliği zamanında bildirilmiş olsaydı işe iade edilerek işverenden bütün bu haklan talebetme imkanına sahip olacağını ileri sürerek davalı sendikadan tazminat isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece ileri sürülen iddialar kabul edilerek istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
2821 Sayılı Sendikalar Kanununun 34. maddesinde gerçekten Toplu İş Sözleşmesi tarafı olan sendikanın işyerinde çalışan üyeleri arasında işyeri sendika temsilcisi tayin ederek
15 gün içerisinde o kişinin kimliğini işverene bildirme zorunluluğu getirilmiştir. Ancak bu zorunluluk çoğunluğa ilk defa sahip olan ve Toplu İş Sözleşmesi tarafı olacak olan işçi sendikası için geçerlidir. Aynı kanunun 35. maddesinde işyeri sendika temsilcisinin görevinin sendikanın yetkisi süresince devam edeceği öngörülmüştür. Somut olayda davalı işçi sendikası birbirini takibeden Toplu İş Sözleşmesinin tarafı olarak yeralmış ve onları imzalamıştır. Davacı da işyeri sendika temsilcisi olarak işyerinde çalışmasını sürdürmüştür. Herne kadar her Toplu İş Sözleşmesi dönemi için kendisinin işyeri sendika temsilcisi olarak atandığı işverene bildirilmiş ise de anılan yasa kurallarına göre her defasında böyle bir bildirmeye aslında gerek yoktur. Şayet yeni bir işyeri temsilcisi atanacak ise ancak o zaman 15 gün içinde işverene bildirmek gerekir. Öte yandan işçi sendikası toplu sözleşme dönemi içinde dahi istediği zaman işyeri temsilcisinin görevine son verebilir ve yenisini atayabilir. Burada 34. maddenin uygulanmasının sözkonusu olamayacağı açıktır.
Açıklanan bu olgulara göre olayda davalı işçi sendikasının sorumluluğundan sözedilemez. Kaldı ki gerekmediği halde tekrar işverene aynı kişiyi temsilci olarak atadığı bildirilmiştir. Böyle olunca davacı işçinin temsilciliğinin geç bildirilmesi gerekçe gösterilerek tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş davanın reddine karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 9.10.2000 gününde oybirliği karar verildi.