 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2001/8355
K : 2001/15279
T : 2.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 2/10/2001 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Beliğ O... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı işveren herhangi bir olaydan bahsetmeksizin davacı işçinin hizmet akdini 1475 sayılı İş Kanunu'nün 17/2-h maddesi uyarınca feshetmiştir.
Feshe konu olay depo sorumlusu olan davacının işyerinde çalışırken korumakla sorumlu olduğu soğutucu aygıtın "tırnak" tabir edilen parçalarını bile bile yani kasten kesmekten ibarettir. Bu davranış da davacı bulunurken işyeri çalışanlarının girmesi üzerine daha fazla kısımlarına zarar vermesini önlemişler ve böylece olay son bulmuştur. Yargılama sırasında davalı işveren davacının eyleminin İş Kanunu'nün 17/2-d. Maddesinde öngörülen hali oluşturduğunu ve bu sebeple fesihte haklı olduklarını açıklamıştır. Davacı taraf ise fesih bildiriminde ileri sürülen nedenle bağlı olduğunu oysa davacının on günlük ücreti tutarında bir zarara sebebiyet vermediğini, bunun sonucu olarak da feshin haksız olduğunu iddia etmiştir.
Fesih bildiriminde açıklanmayan olayın davacının görevini ifa ederken ortada hiçbir sebep yokken işyeri aletine kasten zarar verdiği daha doğrusu bu eylemi ile doğruluk bağlılığa uymayan bir davranışta bulunduğu açıktır. Gerçekten korumakla yükümlü olduğu emtiya üstelik depo sorumlusu sıfatı da bulunduğu halde davacı zarar vermiş ve doğrulukla bağdaşmayan bir davranışta bulunmuştur. Böyle olunca fesih bildiriminde herhangi bir açıklama yapılmaksızın "17/2-h" şeklindeki sözcüklere itibar edilerek ücretinin on günlük karşılığında fazla zarara sebebiyet vermemesi nedeniyle feshin haksız olduğunun kabulü hatalıdır. Bu konuda belirtmek gerekir ki olayın kanunun hangi maddesinin kapsamına
girdiği, yani nitelendirilmesi mahkemenin görevine giren bir yetkidir. Tüm bu açıklamalara göre ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine. peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 2.10.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davalı işveren, davacının hizmet akdini 1475 sayılı İş Kanununun 17/II-h. Maddesine dayanarak fesli etmiş olup, uğranılan zarar işçinin 10 günlük ücretini geçmeyecek miktarda olduğundan feshin haklı olduğu söylenemez.
Fesih bildiriminde gösterilen neden değiştirilemeyeceğinden ve bu nedenin gerçekleşmediği açık olup eylemin doğruluk ve bağlılığa aykırılık olarak nitelendirilmeyeceğinden kararın onanması gerektiği düşüncesindeyiz. Bu sebeple çoğunluk bozma görüşüne katılamıyoruz.