 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2001/3159
K : 2001/8694
T : 22.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22/5/2001 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Adnan S... ile karşı taraf adına Avukat Tacettin E... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı işçi işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 39. maddesinde öngörülen ikramiyenin davalı işverence süresinde ödenmediğini ileri sürerek 1475 sayılı İş Kanunun 16/II-d. Maddesini gerekçe göstererek sözleşmesini feshetmiş, daha sonra açmış olduğu bu dava ile kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplu İş Sözleşmesinin anılan maddesinde her yıl Mart, Haziran, Eylül ve Aralık ikramiyelerinin ödeneceği öngörülmüş ancak fiili ödeme tarihi olarak takibeden ayın 20. günü belirlenmiştir. Davacı işçi ödenmeyen Mart ayı ikramiyesi sebebiyle 28.4.2000 tarihinde hizmet sözleşmesini feshetmiştir. Bu durumda toplu iş sözleşmesi hükmüne göre ikramiyenin ödenme tarihinden itibaren fesih tarihine kadar 8 gün geçmiştir.
Ülkemizde son yıllarda tekstil sektörünün ekonomik krizden önemli ölçüde etkilendiği bilinen bir husustur. Nitekim, çok sayıda işyerinde işçi tenkisatına gidildiği, bazı işyerlerinin ise tamamen kapandığı bizzat Dairemizce temyiz incelemesine konu olan dosyalardan anlaşılmaktadır. Davacı işçi sendikalı olup, toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücretin dışında birçok ayni sosyal yardımdan da faydalanmaktadır. Davalı işverence ücretin ve diğer parasal hakların süresinde ödendiği de bir gerçektir. Bu şekilde emeğinin karşılığını alan bir işçinin, ikramiye alacağının sadece 8 gün gecikmesi sebebiyle derhal sözleşmesinin feshi yoluna gitmesi iyiniyetli bir davranış olarak değerlendirilemez. Nitekim davalı işveren fesih bildiriminin kendisine ulaşmasından önce ikramiye tutarını davacının banka hesabına yatırmıştır. .
Böyle olunca davacı işçinin feshi haklı sebebe dayanmadığından, kıdem tazminatına hak kazanması olanağı da bulunmamaktadır. Mahkemece anılan tazminat isteğinin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.5.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY: Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararının onanması gerekir.