 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2001/19732
K: 2001/18858
T: 3.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1086/m.83
Davacı, ihbar tazminatı, fazla çalışma parası ile hafta, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı fazlaya ait haklarını saklı tutarak dava açmış olup, bilirkişi hesaplamasından sonra belirlenen alacaklarını ıslah yolu ile artırarak talepte bulunmuştur.
Mahkemece dava ve ıslah kabul edilmekle birlikte ilk kısmi davadaki miktarlar dışında kalan miktarlar için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 83. ve devamı maddeleri gereğince, davasını tamamen ıslah eden tarafın ilk dava dilekçesi hiç verilmemiş sayılır. Yani ilk dava dilekçesi hiç nazara alınmaz. Ancak ıslah sonuçlarını ilk dava tarihinden doğuracağından faizin ıslah tarihinden değil, ilk dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerekir. Bu hukuki olgu nazara alınmadan ilk davadaki talepler dışında kalan miktarlar için ıslah tarihinden faiz yürütülmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 3.12.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
HUMK.nun 87/son cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden önce fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan kısmi davada davalı önceden temerrüte düşürülmemişse, dava açılmakla oluşan temerrüdün ilk kısmi davaya konu alacaklarla ilgili olduğu, bilahare açılan ek davada istenen bakiye alacaklarla ilgili olarak ek dava tarihi itibariyle borçlunun temerrüte düşürüldüğü, bunun sonucu olarak ek davaya konu alacaklara ek dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği, gerek dairemiz, gerek Hukuk Genel Kurulunca istikrarlı şekilde kabul edilmektedir.
Anılan Anayasa Mahkemesi kararından sonra, ilk davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuşsa, ek dava açılmasına gerek kalmadan, açılan ilk davanın yargılaması sırasında ek davaya konu olabilecek bakiye alacaklar ıslah yoluyla istenebilmektedir.
Dava konumuzda böyle bir ıslah söz konusudur. Burada ıslah yoluyla istenen bakiye alacaklarla ilgili olarak faiz başlangıcı ilk dava tarihimi, yoksa ıslah tarihimi olacaktır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, harç alınması, zaman aşımı ve temerrüte düşürülme gibi usul ve yasa hükümlerini değiştirmiş değildir. Bu nedenle ilk kısmi davada istenen miktarla ilgili olarak önceki gibi faiz başlangıcının ilk dava tarihi, ıslah sureti ile istenen bakiye alacaklara ise, ıslah talebi ile ilgili harcın yatırılma, başka bir anlatımla ıslahın gerçekleştiği tarihin faiz başlangıcı olarak kabulü gerekir.
Bu sebeplerle daire çoğunluğunun ıslaha konu bakiye alacaklara ilk kısmi dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği yolundaki bozma kararına katılamıyorum.
Kararın bu yönden de Onanması görüşündeyim.