 |
T.C
YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
E: 2001/18348
K: 2002/3479
T: 11.03.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET: Dosyadaki bilgi ve belgelere ve mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporuna göre kapsam dışı 4 işçinin sözleşmeleri 1997 yılı içinde son bulmuştur. Davacının ise 2000 yılında sözleşmesi bozulduğuna göre arada üç yıl gibi uzun bir süre mevcuttur.
Her işçi işverenle yapmış olduğu sözleşmeye göre özel hükümler konulmak suretiyle çalıştırılabilir Önceki sözleşmeleri feshedilen işçilerin hizmet akitleri getirtilerek özel hükümler taşıyıp taşımadıkları tespit edilmelidir.
1475 s. IşK/14-16
4857 s. İşK/23,24
Davacı, fark kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi davalıya ait işyerinde kapsam dışı personel olarak çalışmakta iken sözleşmesini haklı nedenle feshedip 1475 sayılı iş kanununu 14.maddesi uyarınca kendisine her yıl 30 gün üzerinden kıdem tazminatı ödenmiştir. Açmış olduğu bu davayla, Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen 45 günlük süre üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini iddia ederek fark kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, mütalasına başvurulan bilirkişi raporu doğrultusunda istek hüküm altına alınmıştır. Bilirkişi, düzenlediği raporda davacı gibi aynı durumda bulunan işçilere 45 gün üzerinden hesaplama yapıldığını vurgulayarak, eşit işe eşit ücret prensibi dikkate alınarak davacı için de 45 günlük sürenin esas alınarak sorunun çözümlenmesinin uygun olacağını açıklamıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere ve mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporuna göre kapsam dışı 4 işçinin sözleşmeleri 1997 yılı içinde son bulmuştur. Davacının ise 2000 yılında sözleşmesi bozulduğuna göre arada üç yıl gibi uzun bir süre mevcuttur. Gerçekten 1997 yılından sonra ekonomik krizin ortaya çıkması sonucu davacı ve bir kısım işçiler sözleşmelerini 1475 Sayılı yasanın 16. maddesine göre fesih yoluna gitmişlerdir. Bundan başka 1997 ile 2000 yıllan arasında işverenin de değiştiği görülmektedir. Bir başka anlatımla işyeri el değiştirmiştir. Yeni işveren ile eski işverenin uygulamalarının farklığından söz edilemez.
Son olarak, ayrıca şu hususun da belirtilmesi önem taşımaktadır. Her işçi işverenle yapmış olduğu sözleşmeye göre özel hükümler konulmak suretiyle çalıştırılabilir. Bir an için yukarıdaki hususlar gerçekleşmemiş olsa dahi mahkemece önceki sözleşmeleri feshedilen işçilerin hizmet akitleri getirtilerek özel hükümler taşıyıp taşımadıkları tespit edilmeliydi Bu hususlar dahi araştırılmadan bütün işçiler için aynı durum söz konusuymuş gibi isteğin hüküm altına alınması hatalıdır. Açıklanan nedenlerden dolayı isteğin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.