 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2001/17321
K: 2002/2667
T: 12.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BİR MESLEK VE SANATIN İCRASI İÇİN VERİLEN MAL VE KİŞİSEL KAZANÇLAR
- REŞİT OLMAYAN; TEMYİZ KUDRETİNİ HAİZ
- KÜÇÜKLERE ÖDENEN İŞÇİ ÜCRETLERİ
ÖZET: Gerek önceki MK.da gerekse de yeni MK.da gösterilen kurallara göre; reşit olmayan fakat temyiz kudretine haiz çocuğa (işçiye) ödenen ücretler geçerli olduğundan gerekli mahsuplar yapılarak işçi ücreti hakkında hüküm kurulmalıdır.
(743S.MK. m. 16,269)
(4721 s. MK. m. 359)
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin, ikramiye ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni ge-rektirici sebeplere göre, davacının temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Taraflar arasında uyuşmazlık reşit olmayan fakat temyiz kudretini haiz bulunan işçiye ödenen izin ücretinin ve aylık ücretlerin geçerli sayılıp sayılmayacağı konusunda toplanmaktadır. Mahkemece davacı küçüğe yapılan bu tür ödemelerin geçerli olmadığı görüşü benimsenmiştir.
1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 359. maddesinde bu sorunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde çözüme bağlamıştır. "Meslek ve sanat için verilen mal ve kişisel kazanç" başlık 359. maddede "Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraşması için çocuğu kendi malından verilen kısmı veya kendi kişisel kazancının yönetimi
ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa aittir." biçiminde kurala yer verilmiştir. Önceki Medeni Kanunumuzun 269. ve 16. maddelerinin yorumundan da aynı sonuca varılması gerekir. Gerçekten anılan Kanun "Velayet altındaki çocuk, ehliyet itibarıyla vesayet altındaki kimse gibidir. Vesayet altında bulunan kimsenin idari muamelata iştiraki müstesna olmak üzere vasi marifetiyle temsile müteallik hükümler, veli hakkında da tatbik olunur. Bir borç iltizam eden çocuk, kendi malından ödemekle mükelleftir. Bu hususta ana ve babanın; çocuğun malları üzerinde haiz oldukları idare ve intifa haklarına bakılmaz" şeklindeki düzenleme ile çocuğun ehliyeti özel şekilde kurallara bağlanmıştır.
Yine önceki Medeni Kanunun 16. maddesinde de bu düzenlemeye uygun şekilde mümeyyiz bulunan küçükler ile mahcurlar kanuni mümessillerinin rızaları olmadıkça bizzat kendi tasarrufları ile iltizar edemezler" kuralı yer almıştır. Somut olayda davacı işçi küçük olmakla birlikte velisinin izniyle çalışmaya başladığına göre veli tarafından hak kazandığı ücretleri tahsil etme yetkisinin verildiği kabul edilmelidir. Böyle olunca yapılan ödemeler dikkate alınarak gerekli mahsuplar yapılmak suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.