Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2001/16938
K : 2001/16656
T : 25.10.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Lüleburgaz Belediyesi adına Belediye Başkanı Emin H... adına Avukat Özgü E... ile Genel-İş Sendikası adına Avukat Mustafa Ü... aralarındaki dava hakkında Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden İş Mahkemesi sıfatıyle verilen 7.8.2001 günlü ve 580 / 878 sayılı hüküm, duruşmalı olarak davacı avukatınca temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
YARGITAY KARARI
Davacı Lüleburgaz Belediyesi işyerinde davalı Genel İş Sendikasınca 6.6.2001 tarihinde grev kararı alınıp 11.6.2001 günü ilan edildiği 15.6.2001 tarihinde sendikalı işçilerin çalıştıkları çöp toplama kamyonu ve çeşitli iş makinalarında 657 sayılı Kanuna tabi şoförlerin görevlendirildiği 23.7.2001 günü grev kararının uygulanmaya başlamasıyla davalı sendika bu araçların göreve çıkışının engellenmesi sebebiyle davalı tarafın vaki müdahalesinin menine ve muarazanın engelenmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece 15.6.2001 tarihinden önce de üç aracın 657 sayılı Kanuna tabi personelce kullanılması nedeniyle davanın kısmen kabulü ile grevin uygulanması ve engellenmesi mahiyetinde olmamak şartıyla cadde ve sokaklar harici çalışmaları kaydıyla bu üç araca müdahalenin meni ve muarazanın kaldırılmasına diğer isteklerin reddine karar verilmiştir.
Davacı kararı temyiz etmiştir.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 37. maddesinde grevin başlaması için grev kararının alınması yeterli görülmeyip, altmış günlük süre içinde altı işgünü öncesinden bildirilecek bir tarihin gerçekleşmesi aranmaktadır. Bu şarta uyulmadığı takdirde yetki belgesinin hükmünün kalmayacağı anılan maddede belirtilmiştir. Öte yandan 2822 sayılı Kanunun 43. maddesinde "işveren, kanuni bir grevin veya lokavtın süresi içinde 42. madde hükmü gereğince hizmet akillerinden doğan hak ve borçlan askıda kalmış olan işçilerin yerine, hiçbir surette daimi veya geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarım çalıştıramaz" yolundaki hüküm grevin uygulamaya başlanmasından önceki tarihte Belediyenin 657 sayılı Kanuna tabi personeli greve katılacak işçilerin araçlarında görevlendirilmesini engelemez.
Bu durumda davanın tümüyle kabulü yerine kısmen kabulü ile mahkemece üç araçta çalışmaya müdahalenin menine karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.10.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacıya ait Belediye de grev kararı 11.6.2001 günü ilan edilmiştir. Anılan Belediye 15.6.2001 tarihinde greve katılacak işçilerce çalıştırılacak oniki araçta çalışan şoförleri başka işlerde görevlendirilmiş, boşalan görevlere de yine Belediyenin çeşitli birimlerinde memur kadrosunda çalışan şoförleri nakletmiştir. Grev fiilen 23.7.2001 günü başlamış, aynı gece memurlarca çalıştırılan Belediye araçları davalı Sendika gözcülerince engellenmiştir. Davacı Belediye, Sendikanın yaptığı bu müdahalenin engellenmesi ve muarazanın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece istek daha önce de memurlar tarafından çalıştırılan iki araç için kabul edilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık  2822   sayılı  Toplu  İş  Sözleşmesi   Grev  ve   Lokavt  Kanununun  43. maddesinin uygulanmasından kaynaklanmaktadır. 43. madde grev süresince işyerinde grevci işçiler yerine başkalarının çalıştırılamıyacağı emredici olarak düzenlenmiştir.
Medeni Kanunun m. 2'ye göre ise "Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayet etmekle mükelleftir."
Bir olayda uygulanacak hüküm adaleti, başka bir anlatımla hakkın özünü gerçekleştirmiyor, görünüşte bir hak sağlıyor ve bu durum başkası aleyhine açık bir haksızlığa neden oluyor ise, dürüstlük kuralı üstün bir norm olarak devreye girer. Hüküm uygulanmaz.
Somut olayda 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 43. maddesinin yalın olarak uygulanışı, grevin fonksiyonunu azaltır. Çünkü grev bir anlamda işverene ekonomik ve manevi baskı aracıdır. İşveren grevin fiilen başlamasından önce yukarıda anlatılan düzenlemeyle grevin etkisini azaltmayı amaçlamıştır. Yasanın bu haksızlığı koruması düşünülemez.
Şu durumda yerel mahkemenin kararı onanmalıdır. Çoğunluk görüşünün bozma kararma az yukarıda söz ettiğim gerekçe ile katılamıyorum.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini