 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2001/15439
K: 2002/3230
T: 5.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DOĞRULUK VE BAĞLILIK KURALLARINA UYMAYAN DAVRANIŞLAR
- FESHİN HAKLI NEDENE DAYANMASI
- İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI
ÖZET: Davacı, işyerinde üst düzey görevli olup, kendisine ait personele iş saatleri içinde ve dışında özel işlerini yaptırmaktadır. Son konu da; iki halının iş yerinden açık artırmayla müteahhit tarafından satın alındıktan sonra davacıya verildiği tesbit edilmiştir.
İki kişi arasında yapılan bu tür işlemlerin tercttütlcr uyandırdığı ve işverenin güvenini sarstığı gibi doğruluk ve bağlılık kurallarına uymayan davranışlar olduğu düşünülerek davalı işverenin iş aktinmi feshetmesi haklı kabul edilmelidir.
(1475 s. İş K. m. 17/IIa,d)
Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içnide duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davac» davalı devlete ait konsolosluk işyerinde 1992 yılından itibaren konsolos idari yardımcılığı görevini yürütürken konsolosluk personeline özel işlerini yaptırması, işyeri ile ilgili birtakım işleri üstlenen müteahhite kendi evinin boyatılması işini yaptırdığı, işyerinde açık artırma ile müteahhide satılan eşyalardan iki halıyı alması nedenleriyle hakkında idari soruşturma yapılarak sonuçta 1475 sayılı iş Kanununun 17/11 (a), (d) maddesi uyarınca işine son verilmiştir.
Mahkemece iddiaya itibar edilerek ihbar ve kıdem tazminatları hüküraaltına alınmıştır.
Özellikle belirtmek gerekir ki işyeri yabancı bir devlete ait olduğu gibi davacı da böyle bir yerde üst düzey bir görevli durumundadır. Her iki yönden değerlendirme yapılırken bu hususların da dikkate alınması gerektiği açıktır. Öte yandan bu üst düzey görevli davacı kendisine bağlı personele iş saatleri içinde ve dışında sürekli şekilde özel işlerini yaptırdığı dosya içeriğinden belli olduğu gibi, bu husus personel tarafından şikayet konusu da yapılmıştır. Tanık anlatımlarına göre davacının istekleri yerine getirmediği takdirde o personele işten çıkarma gibi tehditte de bulunduğu görülmektedir. Hakkındaki ikinci iddia konusunda yine dosya içeriğinde işyeri ile ilişkisi bulunan bir müteahhidin davacının evinde de iş aldığı ve boya badana gibi işleri yaptığını gösterecek durumdadır. Son konuda da iki halının işyerinden açık arttırmayla bir müteahhit tarafından satın alındıktan sonra bunların davacıya verildiği tespit edilmektedir. Esasen davacı idari soruşturma sırasında işverene verdiği ifade de bu konuları kabullenmekte olup ancak karşılıklarını ödemek suretiyle bunları gerçekleştirdiğini ileri sürmektedir, iki kişi arasında yapılan bu tür işlemlerin tereddütler uyandıracağı ve işverenin güvenini sarsacağı tartışmasızdır. Davacının durumu ve işyerinin özelliği de dikkate alındığında işlerin yürütülmesinde daha fazla bir hassasiyet gösterilmesi gerektiği düşünülmelidir, işyerine girişte yapılan inceleme ve araştırmalar sırasında davacının davalı işverene güven vermesi sonucu işe alındığı muhakkaktır. Bu nedenlerden dolayı davacının en başlangıçtaki güveni sarstığı hem de doğruluk ve bağlılığa uymayan pekçok davranışta bulunduğu düşünülerek davalı işverenin feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilmek suretiyle ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle (BOZULMASINA), davalı yararına takdir edilen 250.000.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.3.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.