 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2001/14351
K: 2001/16856
T: 30.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1475/m.41
Davacı, izin ücreti, hafta tatili gündeliği, sorumluluk zammı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR :
1 - Davacı işçi 31 gün çeken aylarda kendisine 30 gün üzerinden ücret ödendiğini buna göre bir günün eksik hesaplandığını yani ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek istek gibi sonuca varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir hizmet akdi mevcut değildir. Dosyada bazı aylara ait ücret bordroları varsa da ücretin günlük ya da haftalık ödendiği sonucu çıkarılamaz, aylık olarak bu bordrolar düzenlenmiştir. Bu durumda ücretlerin aylık ödendiği ve aylık miktarlarının maktu olduğu açıktır. Bazı aylar 30 bazı aylar 31 ve bazı aylar da daha az günden oluşabilir. Bu bakımdan 31 gün çeken aylar için bir gün eksik ücret ödendiği sonucuna varılamaz. Bu istek reddedilmelidir.
2 - Sorumluluk zammı da, hüküm altına alınmış ise de, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu da açıklıktan yoksundur. Davacının usta, usta yardımcısı ya da vardiya amiri olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu konu işyerince düzenlenen davacının şahsi dosyasından ve işverenin kayıt ve defterlerinden belirlenebilir. Bu konu yazılı belgelerle açıklığa kavuşturulmalı ve dinlenen tanık anlatımları ile birlikte değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Ayrıca bilirkişi raporuna karşı davalı tarafça ileri sürülen itirazlar da cevaplandırılmalıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki seri halinde açılmış olan davalar için taraf tanıkları aynı anda ve her dosya için geçerli olacak şekilde dinlenmişlerdir.
Oysa, 15 davanın birbirinden ayrı özellikleri bulunabilir. Bu bakımdan kişileştirme konusu üzerinde durularak sorun çözümlenmelidir.
3 - Hafta tatili alacağına gelince;
Bu konuda da mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. İşyerinde birbirini takiben yürürlüğe konulmuş olan Toplu İş Sözleşmelerinin 29. maddesinde yapılan düzenleme, 1475 sayılı İş Kanununun 41. maddesi doğrultusunda oluşturulmuştur. Gerek yasanın gerek toplu İş Sözleşmelerinin hükümlerinin amaçladığı düzenlemeye göre, hafta tatili, kural olarak Pazar günüdür. Tatilden önceki 6 iş günü işyerinde çalışılmışsa, işçi hafta tatili yani Pazar günü için, çalışma karşılığı olmayan bir yevmiyeye hak kazanır. Pazar günü de çalışıldığı takdirde, Toplu İş Sözleşmelerine göre yüzde yüz zamlı olarak bir başka anlatımla iki yevmiyeye daha hak kazanır. Böylece çalışılan Pazar günü için üç yevmiye ödenmesi söz konusu olmaktadır. Pazar günü çalışılan işyerinde hafta içinde bir gün izin verilmiş ise, artık çalışılan Pazar günü için iki yevmiye ödenmesi düşünülemez. Görüldüğü üzere konu çeşitli şekilde uygulanmış olabilir. Bordrolarda bu çalışılmadan hak kazanılan Pazar günü ücreti ihtirazi kayıtsız olarak alınmışsa artık o gün için ayrıca iki yevmiye ödemesi mümkün değildir. Bilirkişiden ek rapor alınarak nasıl bir uygulama yapıldığını öncelikle belirlenmesi sonra da 7 gün çalışıldığı takdirde bir gün için ayrıca iki yevmiye için daha hesaplama yoluna gidilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.