Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E : 2001/10966
K : 2001/17331
T : 6.11.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar, kıdem ve sendikal tazminatların ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 6/11/2001 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Ercüment R... ile karşı taraf adına Avukat Erdal E... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı işçi, davalı işveren tarafından sözleşmesinin sendikal nedenlerle feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatları ile sendikal tazminat isteklerinde bulunmuş,mahkemece istekler kabul edilmiştir.
Dosya içinde bulunan 8.5.2000 tarihli düzenleme şeklinde noter tespit tutanağında, daha önce iş akti feshedilen bir kısım işçilerin işyeri önünde eylem yaptıkları, işyerinde ikinci kata gelindiğinde ise, davacının da aralarında bulunduğu 23 kişinin işyeri dışında ki işçilerle karşılıklı slogan atmak suretiyle onlara destek verdikleri yazılıdır. İşverence bu toplu eylem sebebiyle,davacının hizmet sözleşmesi 15.5.2000 tarihinde feshedilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı işçinin sözleşmesi 2000 yılı Nisan ayında değil Mayıs ayında feshedilmiştir. Bu itibarla mahkemece aynı gün seri halinde yargılaması yapılan davalardan bu davanın farklı olduğu kabul edilmelidir. Burada önemli olan husus sözleşmesi daha önce feshedilmiş olup da işyeri alanı dışında toplanıp slogan attıkları ileri sürülen işçilere fabrikanın çay saati molasında diğer birkısım işçilerle pencereden dışardaki işçilere sloganlarla katılmaları değil söylenen sloganların içerikleri ile ilgilidir. Dosya içeriğine göre dışarda toplanan işçilerin "sendikal haklar engellenemez" şeklinde sözler söyledikleri anlaşılmakta ancak işveren aleyhinde hakaret ve sövme niteliğinde başka bir slogan sarfettikleri tespit edilememektedir. Davacı işçi de bu slogana davranışlarıyla katıldığı özellikle noter tespit tutanağından belirlenmekte ise de işin ara verilmesi sırasında dışarda cereyan eden olaylara bu şekilde katılması davalı işverene önelsiz ve tazminatsız olarak sözleşmeyi feshetme yetkisi vermez. Bundan başka şu hususun da belirtilmesi gerekir ki, davalıya ait işyerinde toplu iş sözleşmesi prosedürü işlemekteyken davalının sendikal faaliyeti ve girişimleri önleme için bir gayret içinde bulunduğu ve bu baskı sonunda da işçinin anılan
şekilde hoşgörü çerçevesi içinde kalabilecek bir davranış içine girdiği hususlarında aleyhine sonuç çıkarılması doğru olmaz.
Bu açıklamalardan sonra tazminatların hesaplanması konusuna gelince; mütelaasına başvurulan bilirkişi tarafından işe giriş tarihi ve son ücreti konularında davacının iddiasına göre ve Bölge Çalışma Müdürlüğü İş Müfettişliğince yapılan tespitler esas alınmak üzere iki seçenekli hesaplama yapılmıştır. Mahkemece davacının iddiası doğrultusunda hazırlanan birinci seçeneğe göre isteklerin kabulüne karar verilmişse de davacı işçi iş müfettişinin tespit ettiği tarihiden daha önce işe girdiğini ve yine yapılan tespitten daha fazla ücret aldığını kanıtlayabilmiş değildir. Bilirkişi raporunun ikinci seçeneğine göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 6.11.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
İşyerinde, davacının hizmet akdinin feshinden önce işten çıkarılan işçilerin. işyerinin önünde toplanıp eylem yaptıkları ve slogan attıkları, bu sırada işyerinde çalışan davacı ve arkadaşlarının iş saatleri içerisinde çay içip istirahat ettikleri sırada, işyeri dışında eylem yapan işçilerle karşılıklı eylem yaptıkları ve slogan attıkları 9.5.2000 günlü noter tesbit tutanağından saptandığı gibi keşif sırasında dinlenen tanıkların anlatımlarından da anlaşılmaktadır. Daire çoğunluğuda bu eylemi kabul etmekte ancak bunu "... hoşgörü çerçevesi içerisinde kalabilecek bir davranış..." olarak vasıflandırılmaktadır.
Davacının eylemi nedir, hoşgörü çerçevesinde kabul edilebilir bir hareketmidir. Yoksa 1475 sayılı yasanın 17/2. maddesine giren bir eylemidir. Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık bu noktadadır.
Dosyaya yansıyan delillerden, işten çıkarılan işçilerin işyeri önündeki direnişlerine, işyeri içerisinde çalışan işçilerin ve bu arada davacının mesai saatleri içerisinde slogan atarak, tanıklar Ümit Y... ve Ömer K...'un açıkladıkları gibi kendileri gibi davranmıyan işçilerin önünü keserek niye üye olmuyorsun, bize niye destek vermiyorsun" diyerek sözle baskı yapmak, tanık Kenan B...'nın belirttiği gibi yemekleri alıp yemeden boşaltmak gibi eylemleri kanaatince daire çoğunluğunun kabul ettiği hoşgörü ile karşılanabilecek davranışlar olmayıp doğruluk ve bağlılığa uymayan, hareketlerdir.
2821 sayılı sendikalar kanununun 31/5. maddesine göre işçiler iş saatleri içerisinde işverenin rızası ile sendikal faaliyette bulunabilirler. Olayımızda işverenin böyle bir rızasının varlığı iddia edilmediği gibi davacının subut bulan eylemleri sendikal faaliyet olarak da vasıflandırılamaz. Haklar kullanılırken işyerinin çalışma düzeni ve diğer çalışanların çalışma güvencesi tehlikeye sokulmamalı, haklar yasal sınırlar içerisinde kullanılmalıdır.
Açıklanan bu nedenlerle,davacının ihbar, kıdem ve sendikal tazminat isteklerinin reddi ve kararın bu yönden de bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan daire çoğunluğu kararına bu yönden katılamıyorum.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini