 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2000/1034
K: 2000/4713
T: 3.4.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞÇİNİN HİZMET AKTİNİ FESHETMESİ
YAVERİNİN DÜŞÜK ÜCRET ÖDEMESİ
SÜREKLİ FAZLA MESAİ YAPILMASI
ÖZET İşçi, işveren aleyhine açılan dava da tanıklık yaptığı için diğer işçilere göre zam oranı düşük tutularak sürekli düşük ücret alıyorsa, işveren, objektif ve haklı nedenlerle düşük ücret verdiğini ispatlayamazsa, işçinin,iş aktini feshetmekte haklı olduğu kabul edilerek, kıdem tazminatı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır.
Bir işçinin 4 yıl süreyle ara vermeksizin ve izin kullanmaksızın her gün 4,5 saat fazla mesai yapması hayatın olağan akışına uymaz.
(1475 s. İş K. m. 13, 14, 35, 39, 41, 42)
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, hafta ve genel tatil gündelikleri, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parası ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirtici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının davalı işveren aleyhine açılan bir davada tanıklık yaptığı için davacıya diğer çatışanlara göre az oranda ücret ödendiği, ücretin düşük ödenmesinin diğerlerine göre zam oranının çok az belirlenmesinden kaynaklandığı, davacının bu düşük ücret ödenmesinin süreklilik arz ettiğini anladıktan sonra 8.6.1998 tarihinde hizmet akdini feshettiği fesih bildiriminin 9.6.1998 tarihinde dayalı işverene tebliğ olunduğu anlaşılmaktadır.
Kural olarak, işveren ayni işyeri veya işletmede çalışan işçilere objektif ve haklı olmayan sebeplere dayanarak farklı işlemde bulunamaz. Bu husus, işverenin eşit davranma borcunun bir gereğidir. Somut olayda davacı işçiye diğer çalışanlara nazaran çok az oranda zam verildiği sabit olmakla birlikte davalı işverence bu uygulama hakkında objektif ve haklı bir neden ileri sürülmüş değildir. Öte yandan davalı işverence, davacının 15.6.1998 tarihinden itibaren işe gelmemesi nedeniyle hizmet akdi 19.6.1998 tarihinde feshedilmiş ise de, davacı işçinin fesih bildirimi 9.6.1998 tarihinde işverene tebliğ edilmiş olmakla sonuç doğduğundan bu tarihten itibaren davacının devamsızlığına dayanılamaz.
Bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacının haklı nedenle hizmet akdini feshettiği sonucuna varılarak kıdem tazminatı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır.
3. Mahkemece davacının günde 4.5 saat fazla mesai yaptığı ve bütün hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilerek ücretleri hüküm altına alınmıştır. Oysa bir kimsenin yaklaşık 4 yıl boyunca hiç ara vermeden günde 4.5 saat fazla mesai yapması, bütün hafta tatili ve genel tatillerde çalışması hayatın olağan akışına uygun düşmez. Gerçekten bu süre içinde izin ve hastalık gibi nedenlerle işine devam etmemesi başka bir anlatımla işine gidememesi gözden uzak tutulmamalıdır. Bu. bakımdan hüküm altına alınan fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerçeğe uygun olur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.