 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/9010
Karar no: 1999/1
Tarih: 9.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.101
Davacı,TİS’den doğan alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının temyizine gelince;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığı oluşturan ve mahkemece hüküm
altına alınan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklar için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması hatalıdır. Gerçekten üyesi işçilerden aldığı yetki belgelerine dayanarak davacı sendika bu davanın açıldığı 29.12.1997 tarihinden önce 8.4.1997 tarihinde davalı idareye çektiği ihtarnamede 15 gün içinde anılan alacakların ödenmesini istemiş olup, davalı idare 24.4.1997 tarihinde sendikaya gönderdiği cevapta da alacak isteğinin incelenmekte olduğu, sonucuna göre işlem yapılacağı bildirilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki davacı sendikanın ihtarnamesinde müteaddit defalar üyesi işçiler için aynı konuda fark alacak davalarının açılarak kararlar verilip Yargıtayca da onandığı ayrıntılı bir şekilde açıklanmış olduğu gibi, Yargıtay kararı da eklenmek suretiyle muhatabına ulaştırılmıştır. Bir başka anlatımla taraflar arasındaki uyuşmazlık sendikaya üye olan işçiler bakımından somutlaştırılmış ve bu sorun davalı işveren önüne intikal ettirilmiştir. Bu gelişmelerden sonra davalı işverenin davanın açılmasından çok önce 24.4.1997 tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğu kabul edilmelidir. Ancak kimi alacaklar bu tarihten sonra zaman içinde tedricen doğmuş olduğundan, doğuş tarihleri de taraflarca Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılmış bulunduğundan, bu olguda dikkate alınarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Kaldı ki sendika davalı işvereni peşinen uyarmış böylece istikrar kazanmış uygulamanın gözönünde tutulmasını istemiştir. Bütün bu nedenler ortada iken dava tarihi esas alınarak faize karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.6.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı 1.3.1992-28.2.1994 tarihleri arasında yürürlükte bulunan T.İ.S. gereğince l.3.1993 tarihinde yapılması gereken % 73,33 oranındaki ücret, zammının % 68.3 olarak eksik uygulandığını, bu hususun Yargıtay’a intikal eden dosyalarla belirlendiğini, bu zammın 28.2.1994 tarihine kadar eksik yansıtıldığını, l.3.1994-28.2.1996 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 6 dönem l.3.1996 tarihinden itibaren yürürlükte olan 7 dönem T.İ.S.lerinin getirdiği zamların l.3.1993 tarihindeki eksik zam uygulaması sebebiyle noksan uygulandığını iddia ederek l.3.1993 tarihinden dava tarihine kadar olan devre için barem ve sorumluluk zammı dahil ücret, fazla mesai, bayram, genel tatil, hafta tatili, kanuni ve akdi ikramiye alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Daire çoğunluğu ile farklı düşündüğüm husus faiz başlangıç tarihi ve Tes-İş Sendikası tarafından işverene gönderilen 8.4.1997 tarihli ihtarnamenin temerrüt için yeterli olup olmadığıdır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı tarafından bu konuda işverene bizzat gönderilmiş bir ihtarname bulunmadığı gibi daha önce açılmış ve sonuçlanmış bir davada yoktur.
Tes-İş tarafından davalıya gönderilen 8.4.1997 tarihli ihtarnamede Suser AŞ.ve İski Genel Müdürlüğü işyerlerinde l.3.1992-28.2.1994 tarihleri arasında yürürlükte bulunan T.İ.S.nin 2.yıl zammının % 73.33 olarak l.3.1993 tarihinden itibaren uygulanarak üyelerinin yeni yevmiyeleri tesbit edilip, anılan tarihten itibaren doğmuş bütün fark alacaklarının 15 gün içerisinde ödenmesi istenilmiştir.
Bu ihtarnamede alacağı bulunduğu iddia olunan sendika üyesi işçilerin isimleri, çalışma süreleri ve birimleri alacakların ayrı ayrı cinsleri ve miktarları açıklanmış değildir. Temyiz incelemesine aynı gün tabi tutulan benzer dosya sayısı 487 dir. İhtarnamede anılan İstanbul İski Genel Müdürlüğü ve Suser AŞ. İş yerlerinde binlerce işçi çalıştığı bu nedenle işyerine ve sendikaya giriş çıkışlarda büyük sirkilasyon yaşandığı bir gerçektir. Dava konusu yapılan alacak türlerinin çokluğu ve farklılığı beş yıla yakın bir süreyi kapsaması da gözönünde bulundurulduğunda, bu tür yetersiz bir ihtarnameye dava konusu alacaklar yönünden temerrüt tarihi başlangıcı olarak değer vermek mümkün görülmemiştir.
Diğer taraftan daire çoğunluğunun ihtarname tarihine kadar doğan alacaklar için 24.4.1997 tarihini, bu tarihten sonra doğan alacaklar için alacağın doğuş tarihlerini faiz başlangıcı olarak kabul etmesi de bir çelişkidir. Hüküm altına alınan alacaklar normal mesai, vardiya mesaisi, fazla mesai, akdi ve kanuni ikramiye alacaklarıdır. Toplu iş sözleşmesinde bu alacakların ödeme tarihlerinin belirlendiği de dosya içeriğinden anlaşılmamaktadır.
Bu nedenlerle hüküm altına alınan alacaklara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yerinde görüldüğünden mahalli mahkeme kararının onanması görüşündeyim. Daire çoğunluğunun bozma kararına katılamıyorum.