 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6966
Karar no: 1999/8106
Tarih: 28.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SAHTE EVRAK DÜZENLEMEK
MÜTERAFİK KUSUR
SAHTECİLİKTE TAZMİNAT DAVASI
ÖZET : İş yerinde çalışan işçilerden birinin, sahte evrak düzenleyerek kurumu zarara uğratması halinde, haklarında dava açılmayan bu nedenle de, kasten veya dikkatsizlikle sahtecilik suçuna katıldıkları belirlenmeyen diğer işçiler hakkındaki tazminat davasının reddi gerekir,
Sahtecilik sonucu kurum zarara uğramışsa, faizin başlangıç tarihi dava tarihi değil, olay tarihidir. Müstahdem olmasına rağmen memur gibi çalıştırılan işçinin, müterafik kusur itirazı araştırılarak gerçek durum belirlenmelidir.
(818 s. BK. m. 41, 43, 46, 50, 51, 53)
(765 s. TCK. m. 339, 340, 342)
Davacı, kurum zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme,isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Davalılar İsmail, Münire, Gülten ve Vildan memur olarak davacı Sosyal Sigortalar kurumu İzmir Sigorta Hastanesinde memur olarak çalışırlarken diğer davalı Bahattin'in sahte evrak düzenlemek suretiyle kurumu zarara uğratma eylemine katılmaları nedeniyle haklarında zararın tazmini davası açılmış ve mahkemece düşüncesine başvurulan bilirkişi raporu doğrultusun da sorumlulukları kabul edilerek istek doğrultusunda hüküm tesis edilmişse de; dosya içeriğine göre söz konusu zararlandırıcı eylemden dolayı Ağır Ceza Mahkemesinde sadece davalı Bahattin hakkında kamu davası açılarak yapılan yargılama sonun da sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Adı geçen diğer davalılar hakkında kamu davası açılmadığı gibi sonradan kendileri hakkında suç ihbarı da yapılmamıştır. Bundan başka gerek ceza gerek İş Mahkemesinde açılan davaların her birinde sahte olarak tanzim edilen belgelerin iğfal kabiliyeti olduğu bilirkişi raporlarına uygun biçimde belirlenmiş bulunduğundan adı geçen davalıların eylemden sorumlu tutulmaları olanağı yoktur. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu davalıların kasten ya da tedbirsizlikle işlenen sahtecilik suçlarına katıldıkları da kanıtlanmış olmadığı gibi, dosyanın içeriğine göre işlerin çok yoğun olarak yürütüldüğü de sorumluluğun tesbitinde dikkate alınmalıdır. Bu açıklamalara göre Bahattin dışında kalan ve temyiz yoluna başvuran davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmelidir.
2- Davalı Bahattin'in temyizine gelince;
Davalı, kusur bilirkişi raporuna karşı itirazlarda bulunmuş olup, bu kapsamda kendisi müstahdem olarak işyerinde çalışırken memurlara yaptırılması gereken işlerinde yürütülüp gerçekleştirilmesi istendiği böylece müterafik kusur bakımından da eylemlerin değerlendirilerek gerektiği takdirde soruşturma ve araştırma genişletilerek bu durumun açıklığa kavuşturulması, gerçek durumun ortaya çıkması bakımından zorunlu gözükmektedir. Esasen bu konuda diğer davalılar da itirazda bulunmuşlardır.
3- Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünün temyizine gelince;
Hüküm altına alınan tazminat miktarı için ortada haksız fiil söz konusu olduğuna göre eylemin vukuu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren yürütülmesi hatalıdır.
S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.4.1999 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.