 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/4494
Karar no: 1999/8390
Tarih: 4.5.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KULLANDIRILAN ÜCRETLİ İZİNLER ( Tamamının Alacaktan Mahsubu )
- ÜCRETSİZ İZİNDE GEÇEN SÜRELER ( Ücret Farkı Alacağı Hesabında Nazara Alınmaması )
- AYNİ SOSYAL HAKLAR ( Her Gerçekleştiği Dönem Yürürlükte Olan Tis'ne Göre Belirlenmesi Gereği )
- TELAFİ ZAMMI ( Ücret Farkı Alacağından Mahsup Edilmesi )
- ÜCRET FARKI ALACAĞINDAN MAHSUP (Telafi Zammı)
- ÜCRET FARKI ALACAĞI HESABI ( Ücretsiz İzinde Geçen Süreler )
1475/m.26,62
DAVA : Taraflar ihbar tazminatı, izin ücreti, ikramiye ve sosyal haklar alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.5.1999 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kims egelmedi. Karşı taraf adına Avukat Önder Karatay geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı işveren tarafından 1.4.1997 tarihinde telafi zammının uygulandığı anlaşılmaktadır. Bu telafi zammının ücret farkı alacağından mahsup edilmemesi hatalıdır.
3- Ücretsiz izinde geçen süreler İş Kanununun 62 nci maddeside yazılı sürelerden olmadığı halde ücret farkı alacağı hesabında nazara alınması doğru değildir.
4- Davacı dava dilekçesinde yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmadığını açıkca belirtmiş olduğuna göre bir kısmını kullandığını kabul etmiş sayılmalıdır. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulaması 12 günden az ya da çok da olsa kullandırılan ücretli izinlerin tamamının alacaktan mahsup edilmesi gerektiği doğrultusundadır. Dosya içerisinde 1996 ve 1997 yıllarında davacının izne çıkdığı ve döndüğü tarihleri gösteren belgeler mevcuttur. Ayrıca davacının yıllık izin ücreti olarak ödendiğini kabul ettiği miktar ile davalı belgesi çelişiktir. Bu hususta tarafların iddia ve savunmaları açıklattırılarak gerektiğinde işyeri belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmelidir.
5- Ayni sosyal hakların son dönem toplu iş sözleşmesine göre hesap edilip hüküm altına alınması isabetsizdir. Bu hakların gerçekleştiği her dönem yürürlükte olan toplu iş sözleşmesine göre belirlenip hüküm altına alınması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.5.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY: 1. Kapsam dışı personel olarak işyerinde çalışan davacının ücret farkı alacağına konu dönemde ücretlere zam yapmaya yetkili yönetim kurulunca zam yapılacağı hususunda bir karar verilmemiş aksine mali güçlük nedeniyle zam yapılmasının ertelenmesine karar verilmiştir. Bakanlığın ücretlere zam yapma yetkisi yoktur. Bakanlık birlikler arasında dengeyi sağlamak için yapılabilecek ücret zammının tavanını bildirmektedir. Bu bildirimi işyeri yönetim kurlu kararı olmadan ücret zammı olarak kabul etmek işyeri tüzüğüne ve yasalara aykırıdır. Bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması görüşündeyim.
2. Yukarıda açıkladığım nedenlerle % 30 ücret zammının uygulanması mümkün olmadığından ihbar ve kıdem tazminatı ile ilgili mahkeme kararının bu yönden de bozulması gerekir.
3. Davacı kapsam dışı personel olduğundan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanması mamül yardımları dışında mümkün değildir. Zira işyeri yönetmeliğinin 93. maddesinde düzenlenen mamül yardımının T.İ.S.ne göre verileceği açıklanmıştır. Kapsam dışı personele ödeneceği işyeri yönetmeliğinin 83-92 ve 94-97 maddelerinde düzenlenen sosyal hakların ödeme şekli ve miktarları yönetim kurulunca kararlaştırılacaktır. Yönetmeliğin 104 maddesi gereği yönetim kurulu isterse bu sosyal haklar yönünden de T.İ.S.leri ile paralellik sağlıyabilir. Ancak dava konumuzda yönetim kurulunun böyle bir karar aldığı iddia edilmediği gibi bu konuda delilde sunulmamıştır. Yönetmeliğin 88. maddesinde düzenlenen yakacak yardımı 2.10.1990 gün ve 6/4 sayılı kararla ücrete katılarak son beş yıldır bu şekilde ödeme yapıldığı ve 1990 dan sonra yönetim kurulunca yakacak zammının belirlenmediği anlaşıldığından davacının T.İ.S.den yararlandırılarak yakacak yardımı ödenmesi isteğinin kabul edilmesi işyeri tüzüğüne ve uygulamasına T.İ.S. düzenine ve yasalara aykırı olup bu yöndende mahalli mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğumdan bu yönden dairenin onamasına katılamıyorum.
SONUÇ : Mahalli mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle de bozulması gerektiği kanısında olduğumdan daire çoğunluğunun kararına bu yönlerden katılmıyorum.