Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/19079
Karar no: 2000/775
Tarih: 1.2.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NORMATİF HÜKÜMLERİ
SENDİKA ÜYELİĞİNİN BELİRLENMESİ
  YÖNTEMİ
ÖZET: Toplu iş sözleşmesi yürürlüğünün sona erdiği tarih ne kadar önce olursa olsun, iş yerinde yenisi yürürlüğe konulmadığı sürece, eskisinin uygulanmış hükümlerinin normatif olarak uygulanması gerekeceğinden, bu hükümlerden yararlanmak isteyen işçinin, taraf sendika üyesi olup olmadığının tespiti için, sendikadan bordro asıllarının getirtilmesi ve bunların hangi yıllara ve aylara ait olduğunun belirlenmesi gerekir.
(2822 s. TSK.. m. 3,5,10)
(275 s. Sendikalar K. m. 3)
 
Taraflar arasındaki, fark ihbar tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde, temyizin incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi 1980 harekatı üzerine faaliyeti durdurulan işçi sendikasının taraf olduğu 1.1.1980 - 31 .12.1981 yürürlük süreli Toplu iş Sözleşmesinde ihbar önellerinin artırılmış olduğunu, daha sonra o toplu iş sözleşmesinin yerine başka bir sözleşmenin yürürlüğe konulmadığı ancak son yıllarda işyerinde yeni yeni sendikalaşma faaliyetlerinin başladığını, 2822 sayılı Toplu iş Sözleşmesi Grev ye Lokavt Kanununun 6/son maddesi uyarınca Toplu İş sözleşmesi hükümlerinin yenisi yürürlüğe girinceye kadar hizmet akdi hükmü olarak devam etmesi gerektiğini oysa kendisine o önceki Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen önele göre ihbar tazminatının ödenmediğini ileri sürerek fark ihbar tazminatı isteğinde bulunmuştur.
Yapılan görüşmeler sonucunda Dairemizce önceki sözleşmenin yürürlüğünün sona erdiği tarihin ne kadar önce olursa olsun, işyerinde daha sonra yenisi yürürlüğe konulmadığı sürece eskisinin uygulanmış hükümlerinin normatif hüküm olarak uygulanması gerekeceği görüşü benimsenmiştir. Gerçekten anılan 6. maddenin son fıkrası böyle bir yoruma müsait olup işçilerin yararlarına getirilen hükümlerinin uygulanmalarının sürdürülmesi sosyal hukuk devletinin de bir gereğidir. Burada ayrıca belirtmek gerekir ki 2822 sayılı anılan Yasa sözkonusu Toplu iş Sözleşmesinin yürürlüğü sırasında mer'i değil ise de Önceki aynı konuya ilişkin 275 sayılı Kanunda aynı mahiyette bir hükme yer verilmiş idi. (m. 3).
 
Bu sorun böylece çözümlendikten sonra üzerinde durulması gereken bir başka uyuşmazlık da sendika üyeliği ile ilgilidir. Mahkemece davacı işçinin faaliyeti durdurulan işçi sendikasının anılan tarihte üyesi olup olmadığı araştırılmış olup sendika önce gönderdiği bir yazıda davacının üye olduğunu açık olarak bildirmiş; ancak mahkemenin konuyu açıklığa kavuşturmak üzere yazmış olduğu sonraki bir yazıya gönderdiği cevapta da sendika işyeri temsilcisinin beyanına göre davacı işçinin üye olduğunu açıklamıştır. Bu gelişmelerden de anlaşıldığı üzere davacı işçi sendikaya üye olduğunu gösteren üyelik fişini ibra edememiştir. Mahkemece bütün bunlardan sonra davacı işçinin anılan sendikaya üye olduğu kabul edilerek fark ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır.
 
Faaliyeti durdurulan bir sendikanın tarafı olduğu Toplu iş Sözleşmeleriyle ilgili hükmün uygulaması isteğiyle bu davanın açıldığı faaliyeti durdurulduktan sonra sendikaların kayyumlar marifetiyle yönetildiği, bütün bilgi ve belgelerin kayyumlara teslim edildiği çok uzun süre sonra faaliyetlerine izin verildikten sonra tüm evrakın sendikalara iade edildiği düşünülerek üyelik fişinin elde edilmesinin güçlüğü karşısında sendikaca üyeliğin varlığının ısrarlı şekilde belirtilmesi nedeniyle temyiz aşamasında davacı tarafça işveren tarafından düzenlenen bordrolardaki davacıdan da sendika aidatının kesildiği şeklindeki ifadenin ne dereceye kadar doğru olduğunu tahkiki zarureti vardır. Bu itibarla öncelikle aidat bordro asıllarının temini için sendikaya yazı yazılması ve bu bordroların hangi ay ve yıllara ait olduğunun belirlenmesi ve ondan sonrada gelecek cevaplar dosya içeriği ile karşılaştırılarak sonuca gidilmesi gerçeğin ortaya çıkması bakımından yerinde olur.
 
S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), Davalı yararına takdir edilen 65.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.2.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
 
Davacının hizmet akti davalı işveren tarafından 1475 sayılı iş Kanununun 13. maddesine göre, yasal hakları ödenerek feshedilmiştir.
Davacı işçi, 1980 yılından önce P... iş Sendikasına üye olmuştur. Davacının üyesi sendikasıyla davalı işveren arasında bağıtlanmış bulunan Toplu iş Sözleşmesi 1.1.1980-31.12.1981 tarihleri arasında yürürlükte kalmıştır. Davacı, bu sözleşmeden yararlanmıştır.
Sözkonusu Toplu iş Sözleşmesinden sonra davacının hizmet aktinin sona erdiği 5.3.1988 tarihine kadar davalıya ait işyerinde başka hiçbir Toplu iş Sözleşmesi imzalanmamıştır.
Davacı, açmış olduğu bu davada Toplu iş Sözleşmesinin 66. maddesinden kıdemi üç yıldan fazla olanlara 16 hafta üzerinden ihbar tazminatının ödenmesi öngörüldüğünden bahisle buna göre anılan tazminatı istemiştir.
Burada halledilmesi gereken sorun, 1.1.1980-3.12.1981 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin, 1998 yılına kadar hizmet akti olarak sürüp sürmeyeceğidir.
Anılan yasa kuralının konulmasındaki gaye, yeni Toplu iş Sözleşmesinin yapılıncaya kadar işçilerin mağdur duruma düşürülmemesidir. Burada öne çıkan husus, yeni bir Toplu iş Sözleşmesi imzalanıncaya kadar geçen zaman parçasıdır. Bu süreç sonunda sözleşmenin yapılacağı kabul edilmiştir. Arada kalan boşlukta süresi sona eren Toplu iş Sözleşmesinden yararlanacaklarının iş ilişkisinin düzenlenmesi gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Böylece yeni toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girinceye kadar hizmet akti taraflarınca kararlaştırılmış sayılarak, yasal varsayım gereği Toplu iş Sözleşmesi kuralları hizmet akti kuralı haline gelmektedir.
Somut olaya baktığımızda bu işyerinde 16 yıl içerisinde hiçbir Toplu iş Sözleşmesi yapım süreci cereyan etmemiştir. Bu durumda davacı işçinin uzun yıllar önce yapılmış Toplu iş Sözleşmesinden yararlanması hukukun temel ilkeleri, Toplu iş Hukukunun genel ilkeleri, 2822 sayılı TİSGLK. madde 6/son fıkra kuralının, yasanın çıkarılış amacına uygun amaçsal yorumu gözönüne alınırsa olmaksızdır.
Açıkladığım gerekçeyle yerel mahkeme kararının bozulması görüşündeyim.
E. Serim
    Üye
 
KARŞI OY YAZISI
 
Davacının P... iş Sendikasına üye olduğu, 1.1.1980-31.12.1981 yürürlük süreli anılan sendikanın dayalı işveren ile bağıtladığı Toplu İş Sözleşmesinden yararlandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
 
Dosyada P... iş Sendikasından alınan cevabI yazıda davacının üyeleri olduğu bildirilmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz safhasında dosyaya ibraz edilen ve yıl gösterilmeden Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında sendika üyelik aidatlarının ödendiği faks örnekleri ile desteklenmiştir. Esasen davanın esasını çözen bu durumun belirlenebilmesi için davacının anılan dönemde P... iş Sendikası üyesi olmadığı ve ücretinden sendika üyelik aidatı kesilmediği yolundaki savunmanın isbatı kolaylık açısından dayalı işveren düşmektedir. işveren kendisinde bulunması gereken kayıtları sağlamak zorundadır. (Bkz. Yrg. 9. H.D., 2.7.1996, E. 1995/10122, K.1999/ 15102)
 
Öte yandan dava tarihinde veya hizmet akdinin feshi sırasında davacının başka bir sendikaya üye olmuş bulunması 2822 sayılı Yasanın 6/son maddesi karşısında önemli değildir. Gerçekten yeni üye olduğu sendika bir toplu iş sözleşmesi bağıtlamadığından uzun süre önce sona ermiş olsa da normatif hükümleri yürürlükte olan P... İş Sendikasının bağıtladığı Toplu iş Sözleşmesindeki hükümlere göre ihbar önerileri esas alınarak ihbar tazminatını kabul eden yerel mahkeme kararının onanması düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.
 
 
C.İ. Günay
 
Üye
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini