 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/17610
Karar no: 1999/18159
Tarih: 7.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1475/m.14
6772/m.1
Davacı, ödenmeyen ücret ile fark ücret alacakları, ikramiye farkı ile giyim yardımının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm, altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;
KARAR :
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanun gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçi 31.7.1994 tarihinde çalıştığını ileri sürerek ücret isteğinde bulunmuştur. Mahkemece bu bir günlük ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de, davacıya sözü geçen ay için ücretin aylık olarak ödenmiş olması gerekir. Şayet aylık ödenmişse 31.7.1.997 günündeki çalışmada aylık ücretin içinde şüphesiz olarak değerlendirilmiştir. Bu konu tahkik edilerek aylık olarak ödeme yapıldığı sonucuna varılırsa bir günlük ücret isteğinin reddine karar verilmelidir.
3. Davacı işçi 15.8.1994 tarihinden sonra 7 günlük, çalışma karşılığı olarak ücret isteğinde bulunmuştur. Anılan tarihte davacı gibi mevsimlik işçilerin hizmet akitlerinin askıya alındığına dair işverenin genelgesi mevcuttur. Ancak bu genelgeye rağmen iddia edildiği gibi davacı işçi işyerinde çalıştırılmışsa çalıştırıldığı 7 günün karşılığı ücretin ödenmesine karar verilebilir. Ancak dosya içinde fotokopileri bulunan günlük şantiye defterinin ilgili sayfalarında bu tür mevsimlik işçilerin çalışıp çalışmadıkları, şantiye şefinin onaylı bulunan yazısından araştırma yoluna gidilmelidir. Bunun için defterin tamamı, yani aslı, işyerinden getirtilerek 15.8.1994 tarihinden sonraki 7 gün içinde davacı işçinin çalışıp çalışmadığı ve çalıştığı gün sayısı tesbit edilmelidir. Bunun için davacının defterin ilgili sayfasını imzalamış olması olgusu üzerinde durulmalı ve böylece imzası ile çalışmış olduğunu kanıtlayan günlerin karşılığı ücret hüküm altına alınmalıdır. Bu yön üzerinde ayrıntılı olarak durulmaksızın, iki tanık ifadesi esas alınmak suretiyle, sonuca gidilmesi hatalıdır. Gösterilen tanıklar da davacı gibi menfaati olan işçilerdir.
Gerek önceki bentte ve gerek bu bentte sözü edilen ücret alacağı gerçekleştiği takdirde tesbit olunan miktar için daha önce temerrüt olmaması halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Böyle bir alacağa işletme kredisi faizi yürütülmesi hatalıdır.
4. Toplu İş Sözleşmesinin 105. maddesinde belirli süreli hizmet akdi kavramına yer verilmişse de, maddenin düzenlenip biçiminden mevsimlik işçilerle ilgili sosyal hakların hangilerinden bu işçilerin yararlanacakları sınırlı biçimde gösterilmiştir. Giyim yardımı 105. maddede yer almadığı halde bundan davacının yararlandırılması doğru değildir.
5. 6772 sayılı Kanun gereği ödenmesi gereken ilave tediyeye Toplu İş Sözleşmesinde yer verilmiş bulunması, bu alacağın sözleşmeden kaynaklandığını göstermez. Öte yandan, sözleşmede hangi tarihte ödeneceği de Bakanlar Kurulu kararına yollama yapılarak gösterildiği için, ödenme tarihinin kararlaştırıldığı düşünülemez. Böyle olunca işletme kredisi faizinin uygulaması hatalı olduğu gibi, fala başlangıcı olarak hakediş tarihinin esas alınması da doğru değildir. Bir başka anlatımla, ilave tediye alacağı için 3095 sayılı Yasada öngörülen faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 7.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.