 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/6460
Karar No : 1998/5644
Tarih : 24.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞÇİLERE OTOMATİK ÖDEME YAPILMASI
İŞÇİNİN HIRSIZLIĞININ ARAŞTIRILMA YÖNTEMİ
KÖTÜNİYET TAZMİNATI
ÖZET : işçi ücret ödemeleri otomatik olarak yapılıyorsa ücretin ödenip ödenmediği, banka şubesi belirlenip yatırılma tarihleri sorusuna cevap geldikten sonra değerlendirilmelidir.
Veznedarın açığa koyduğu paranın davacı işçi tarafından çalınıp çalınmadığı konusunda bilirkişi kurulu yetkili olamayacağından maddi ve hukuki olgular karşısında hırsızlık oluşmayıp, fesih haksız olduğundan işçinin ihbar ve kıdem tazminatı istekleri kabul edilmelidir.
(1475 s. İşK. m. 13, 14, 49)
(1412 s. CMUK. m. 254, 260) -
Taraflar arasındaki, ihbar, kıdem ve kötü niyet tazminatları, yıllık ücretli izin parası, ücret ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi üzerine incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşıldıktan sonra, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 1996 Ocak ayı ücretinin davacı işçiye ödenmiş olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davalı işverence ücret ödemelerinin otomatik olarak yapıldığı için davacının bordroda imzasının bulunmadığını bunun sonucu olarak ta ödemenin yapılmadığı sonucuna varılmasının olanaksız olduğu savunulmuştur. Gerçek durumun anlaşılabilmesi için davalı işverenden ödemenin yapıldığı banka ve şube isimlerinin ve yatırılma tarihlerinin sorularak davacının anılan aylık ücreti alıp almadığı banka şubesi nezdinde araştırılmalıdır. Bundan sonra alınacak cevap bir değerlendirmeye tabi tutularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
3- Davacının temyizine gelince;
Daha önce banka veznedarı ile ilgili olarak sonuçlanan dava dosyası içeriği ve bu dosyadaki belge ve bilgiler göz önünde tutulduğunda davacı işçinin davalı bankada, mahkemenin gerekçeli kararında vurgulandığının aksine veznedar olarak çalışmayıp, tahsildarlık görevi yaptığı bir sırada veznedar tarafından açığa konulan paranın kimin tarafından alınıp çalındığı konusunda herhangi bir sonuca varılamamaktadır. Gerçekten paranın çalındığını, gören yada duyan, bir başka anlatımla kimin tarafından bu işin yapıldığını söyleyen yada gösteren bir kanıt mevcut değildir. Davacının ertesi günü gelip bir ara tuvalete gitmesi ve orada bankonot demetlerini bağlıyan lastiğin bulunması olgusundan da hareket edilemez. Öte yandan daha önceki dava dosyasında bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda, kimi belge ve tanıklardan söz edilmişse de varılan sonuç, tahmine dayandığı gibi, bilirkişi kuruluda yetkisi olmadığı halde hukuki bir konuda görüş bildirmiştir. Bu maddi ve hukuki olgular karşısında paranın davacı tarafından alındığı sonucuna varılamadığından feshin haksız olduğu kabul edilerek ihbar ve kıdem tazminatı istekleri kabul edilmelidir. Öte yandan paranın kaybolmasına neden olduğu mahkemece belirtilmişse de; veznedarın dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu olayın gerçekleştiği de özellikle önceki dosya içeriği ile ortadadır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerden (BOZULMASINA), davacı yararına takdir edilen 20.000.000.- lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa, yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.