 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/532
Karar No : 1998/6171
Tarih : 31.03.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacının kıdem ve kötüniyet tazminatları, yıllık ücretli izin parası ile ücret farkı alacağının ödetilmesi karşı davacının ise, uğranılan kurum zararın ödetilmesi isteğyle açtıkları davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.3.1998 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Yavuz Kafalı geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ve karşı davacının aşağıdaki benlerin dışında kalan temyiz itirazları yeerinde değildir.
2- Davacı işçi davalı vakfa ait işyerinde genel koordinatörlük görevini yürütürken daha düşük bir işe verildiğini ve bunun sonucu olarakta sözleşmesini fesh ettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı isteğinde bulunmuş, mahkemecede istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Dosya içeriğine ve özellikle davacı tarafından da itiraza uğrayan bilirkişi raporundaki ayrıntılı açıklamalara göre görev değişikliği 14.07.1996 tarihinde gerçekleşmiş bu durumu davacı 15.07.1996 tarihinde öğrenmiştir. Her ne kadar kendisi 18.07.1996 tarihinde bu değişikliği kabul etmediğini işverene bildirmiş ise de sözleşmesini 6 iş günlük süre geçtikten sonra 25.07.1996 tarihinde fesh etmiştir. 18.07.1996 tarihinde iş değişikliğini kabul etmeme olgusu hak düşürücü sürenin işlemesine etkili olamaz. Bu durumda süresi içinde fesih yoluna gidilmediği için davacı işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. O halde bu istek reddedilmek üzere kararın bozulması gerekir.
3- Davalı işveren süresi içinde zarar ziyanın tazmini isteği ile karşılık dava açmış olduğu halde, bu yönden bir inceleme ve irdeleme yapılmadığı gibi olumlu olumsuz bir karar verilmiş değildir. Karar bu yönden bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 20.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.03.1998 tarihind eoybirliğiyle karar verildi.