 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/19681
Karar No : 1999/1765
Tarih : 9.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DENİZ İŞ KANUNU
GEMİNİN TURK BAYRAĞINI KAYBETMESİ
İŞ AKTİNİN ONELSİZ FESHİ
KARAR ÖZETİ: Geminin yabancı bir şirkete satılarak Türk Bayrağını kaybetmesi nedeniyle davacının iş akti önelsiz olarak fesh edilir. Bu yüzden davacı ihbar tazminatına hak kazanamaz.
(854 s. DİK. m. 14/4)
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde dayalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, açmış olduğu bu davayla, davalı şirkete ait gemide çalıştığını iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatlarını istemiştir
Mahkemece anılan istekler kabul edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, iş akti, davacının çalıştığı davalı şirkete ait Mv B.... gemisi 28.1.1997 tarihinde bir İtalyan firması olan L.... international şirketine satılmak suretiyle feshedilmiştir. Geminin anılan şirkete satılmasıyla Türk Bayrağını çekme hakkını yitirmiştir. Gerçekten 854 sayılı Deniz İş Kanununun "önelsiz fesih ve infisah" başlıklı 14/4. maddesine göre geminin Türk bayrağından ayrılması halinde hizmet akti kendiliğinden bozulur. Deniz İş Kanununun anılan kuralı gözönünde tutulursa, geminin yabancı bir şirkete satılarak Türk Bayrağını kaybetmesi nedeniyle davacının iş akti önelsiz olarak feshedilmiş sayılması gerekir. Bu yüzden davacı ihbar tazminatına hak kazanamaz. Mahkemenin aksine görüşle ihbar tazminatına hüküm kurması isabetsiz olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 9.2.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının, davalı şirkete ait gemide çalışırken 28.1.1997 tarihinde geminin yabancı bir şirkete satılması nedeniyle işverence iş akdinin bildirim yapılmak suretiyle feshedildiği dosyada ki belgelerden anlaşılmaktadır.
Yine dosya içinde bulunan ve gemi güverte zabiti tarafından işverenin operasyon müdürlüğüne gönderilen 28.1.1997 tarihli yazıda, davacının gemiyle her türlü ilişiği kesilerek işletme emrine gönderildiği belirtilmektedir.
İşverence davacıya gönderilen bildirimde "... geminin satış tarihi olan 28.1.1997 tarihinden itibaren şirketimizle ilişiğiniz kalmamıştır..." denilmiştir.
Dairemiz bozma kararında, geminin yabancı şirkete satılması nedeniyle Türk Bayrağını kaybettiği ve bu suretle iş akdinin önel verilmeksizin feshedilmiş sayılmasının gerekliliğine işaret edilmektedir.
854 sayılı Deniz İş Kanununun 14. maddesinin IV. fıkrasından hareketle bu sonuca ulaşılmıştır.
Belirtilen maddenin başlığı önelsiz fesih ve infisah kelimelerinden oluşmakta olup, iki ayrı düzenleme getirmektedir.
Maddenin 1. Il ve 111. fıkralarında önelsiz fesih halleri hüküm altına alınmış ve 111. fıkrasının sonunda "hallerinde feshedilebilir" cümlesi yer almaktadır. Bu durumda belirtilen olgular oluştuğu takdirde işveren veya işveren vekili, gemi adamı, tarafından iş akti derhal feshedilebilecektir. Önelsiz fesih ancak belirtilen koşullar oluştuğu takdirde yapılabilecektir. Maddenin IV. fıkrası önelsiz fesih durumunu kapsamamaktadır. Çünkü 111. fıkranın sonunda ki "hallerinde feshedilebilir" cümlesi ile önelsiz fesih hallerine nokta konulmuştur. IV fıkra ayrı koşulları kapsamakta ve akdin kendiliğinden sona ermesini düzenlemektedir. Bu fıkra ayrı bir madde halinde düzenlenmesi gerekirken 14. madde kapsamı içerisine alınmışsa da yukarıda belirtilen "hallerinde feshedilebilir" cümlesi ile yasa koyucu her iki durumları ayırarak iradesini ortaya koymuştur. Bu durumda maddenin IV. fıkrasında 1. Il. 111 fıkraları kapsayan önelsiz fesih hükmünü uygulayamayız. Aksi düşünülseydi yukarıda ki ayrım yapan cümle IV. fıkradan sonra maddede yer alırdı. Böyle bir düzenleme olmadığına göre son fıkra hükmünün önelsiz fesih dışında tutulması gerekir.
Belirtilen fıkrada, geminin Türk Bayrağından ayrılması halinde hizmet akdinin kendiliğinden bozulacağı belirtilmektedir. Burada işveren tarafından işyeri ortadan kaldırılmaktadır. İşveren işe amade olan işçiye iş vermemekte, iş yerini ortadan kaldırmak suretiyle iş verme borcunu reddetmekte ve karşılıklı edimler taşıyan hizmet akdinin unsurları işveren tarafından kendisine düşen borç ve görevler yerine getirilmemek sureti ile yok edilmekte ve bu şekilde iş akdi işveren tarafından çökertilmek suretiyle ortadan kaldırılmaktadır. Yani işveren iş aktini bozarak sona erdirmektedir. İşveren serbest iradesi ile iş yerini yabancı bir devlet tabiiyetindeki şirkete satmak suretiyle davacının çalışmasını engellemiştir. Burada önelsiz fesih gerektiren koşullar yoktur. Önelsiz fesih koşulları incelendiğinde, belirtilen hallerin ani ortaya çıkan durumlarla ilgili olduğu, Türk bayrağından ayrılmanın ise satış suretiyle olduğu ve bir zaman sürecine ihtiyaç göstereceği açıktır.
Ayrıca davalı şirketin yazılarına göre gemi 28.1.1997 tarihinde satılmakla beraber aynı gün yine bu şirketin emrinde bulunmakta ve Türk Bayrağından ayrıldığı ileri sürülmemektedir. Şirketin görevlisi 28.1.1997 tarihli yazısında gemimiz tabirini kullanmaktadır. Deniz İş Yasasının 19. maddesine göre geminin Türk Bayrağını taşıma hakkı bulunduğu sürece mülkiyetin kısmen veya tamamen herhangi bir şahsa geçmesi hizmet akdinin feshini gerektirmez. Ancak işveren gemi satılmakla beraber Türk Bayrağından ayrılmadığından hizmet akdinin feshi yoluna da gitmemesi gerekirdi. Ancak işveren gönderdiği fesih bildirimi ile hizmet akdini feshetmiştir.
Bütün bu anlatımlar karşısında davacı ihbar tazminatına hak kazanmış olmakla, Daire bozma kararına katılamıyorum. Mahkeme kararının onanması görüşündeyim.
U. Oztürk
Üye