 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/18888
Karar No : 1999/1810
Tarih : 9.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMET (İŞ) SÖZLEŞMESİ
ESER SÖZLEŞMESİ
GÖREVSİZLİK KARARI - ESASIN İNCELENMESİ
ÖZET : Davalı belli bir süre göstererek davacının çalışmasını istemekte, çalışmanın hangi koşulları kapsadığını ve kendisinden talimat alınacağını, çalışma süre ve saatlerinde; kendilerinden emir ve talimat beklemektedir. Zaman ve bağımlılık özellikleri ağır bastığı, işveren ve işveren temsilciliği ilişkisinin ayırıcı özellikleri arasında olduğu ekonomik riskin de işverende olduğundan ilişkinin eser sözleşmesi olmayıp hizmet sözleşmesidir.
Bu nedenlerle; işin esasının incelenmesi gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddi doğru değildir.
(818 s. BK. m. 313, 314, 355, 356)
(1086 s. HUMK. m. 7, 27)
Davacı, ücret alacağı nın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile eksik ödenen ücretler karşılığı ve manevi tazminat talep etmiş olup mahkemece taraflar arasında işveren-işveren temsilciliği pozisyonu bulunduğu kabul edilerek görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davalı taraf savunmalarında, taraflar arasında ki ilişkisinin eser sözleşmesi olduğunu ileri sürmüştür. Yine davalı taraf mahkemenin kabulünün aksine davacı ile aralarında ki ilişkinin temsilcilik şeklinde olmadığını da belirtmektedir.
Davalı firmanın merkezi Almanya da bulunan hasta taşıma (Ambulans) servisi olduğu ve Türkiye'de hastalanan kişilerin Almanya'ya nakli işini yürüttüğü anlaşılmaktadır.
Davalı firmanın davacıya gönderdiği anlaşma metninde "... davacının görevinin Türkiye'de ki hastaları tedavi eden hekimlerle temas kurmak, hastalığın teşhisi ve hastanın taşınmasının mümkün olup olmadığı ile nakliye aracı ve zamanı konusunda, daha sonra tıbbi nakliye standartları dikkate alınarak hızlı bir geri taşıma gerçekleştirebilmesi için öneriler hazırlamak olduğu, davacıdan istenilen çalışma şartlarının bütün yıl hazır bulunmak (ağırlıklı olarak yaz aylarında Haziran'dan Eylül'e kadar) ve ADAC - Doktorunun karar vermesine yardımcı olmak..." şeklinde görevlerinin belirtildiği ve yine 28.8.1995 tarihli faks mesajında, davacıdan yaz sezonu olan Haziran - Eylül ortasına kadar anlaşma gereği Pazartesi'den - Cumartesiye olan çalışma günleri temel süre olarak 09.00'dan - 20.00'ye kadar hazır beklemesi istenmektedir.
Yine taraflar arasında ücretin götürü ücret olarak da kararlaştırıldığı aynı yazışmalarda anlaşılmaktadır.
Bilimsel ve yargısal görüşlere göre "zaman" ve "bağımlılık" unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir.
Eser sözleşmesinde, yüklenici, bir sonucu ortaya çıkarma taahhüdünde bulunurken, hizmet akdinde işçinin taahhüdü belirli veya belirsiz bir süre hizmet ifasından ibarettir.
Yine eser sözleşmesinde hukuki bağımlılık unsuru bulunmamaktadır. Hizmet akdinde ise işçi, işini işveren veya işveren vekilinin buyruğu (talimatı) ve denetimi altında bağımlı olarak yerine getirmektedir.
Hizmet akdi ile istisna aktini birbirinden ayırmak için kabul edilen diğer bir kıstasta ekonomik riskdir. Hizmet akdinde ekonomik risk işveren tarafından, istisna akdinde ise yüklenici tarafından karşılanmaktadır.
Taraflar arasında ki uyuşmazlığın hangi akit kapsamında kaldığını yukarıda ki açıklamalar karşısında değerlendirmek gerekir.
Davalı belli bir süre göstermek suretiyle davacının çalışmasını istemekte ve çalışmasının hangi konuları kapsadığını ve kendisinden talimat alınacağını belirtmektedir. Çalışma süresi belirtildiği gibi gösterilen çalışma saatlerinde kendilerinden emir ve talimat beklenmesi, izne ve tatile çıkmadan önce kendilerine bilgi verilmesi istenmektedir.
Yine işin ekonomik riskininde davalıya ait olduğu yazışmalardan anlaşılmaktadır.
Bütün bu anlatımlar karşısında taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olmayıp hizmet akdi olduğu ve hizmet akdinin temel unsurları olan zaman ve bağımlılık özelliklerinin ilişkide ağır bastığı belirlenmekle ve yine mahkemenin kabul ettiği şekilde işveren - işveren temsilciliği ilişkisinin hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleri karşısında olayda mevcut olamayacağı ortada iken mahkemenin aksi düşünce ile dava dilekçesini görev yönünden reddetmesi hatalı olduğundan kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.