 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/13124
Karar No : 1998/12873
Tarih : 15.9.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Ahmet Mithat S... adına Avukat Sabiha P... ile Havaş Havaalanları Yer Hizmetleri A.Ş. adına Avukat Çiğdem C... Dahili Davalılar: 1. Başbakanlık Özelleştirme Dairesi Başkanlığı adına Avukat Özlem C... 2. Başbakanlık adına Devlet Personel Dairesi Başkanlığı adına Avukat Dilek Y... aralarındaki dava hakkında İzmir 3. İş Mahkemesinden verilen 23.3.1998 günlü ve 362-138 sayılı hüküm davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı Havas aleyhine açtığı kıdem tazminatı, manevi tazminat ve yıllık izin. ücreti taleplerinden, manevi tazminat talebinin reddi , kıdem tazminatı ve izin ücreti alacaklarının davaya dahil olunan özelleştirme idaresinden tahsiline, Havas ve dahili davalı Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine dair kararı avukatının vekaletnamede yetki vermediği halde temyizden vazgeçerek haklarından yoksun kalmasına neden olduğu gerekçesiyle Dairemizin 30.6.1998 tarih ve Esas 1997/11300 karar, 1998/11026 sayılı kararının eski hale getirilerek avukatının yetki çerçevesinde adına verdiği temyiz dilekçesinin geçerli olduğu gözönünde tutularak davanın esas yönünden incelenmesine karar verilmesini istemiştir.
Her ne kadar davacı Ahmet Mithat Sarı vekaletnamede vekilinin temyizden vazgeçebilmesi konusunda yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek HUMK.mm 166. ve müteakip maddeleri uyarınca eski hale getirme isteğinde bulunmuş ise de bu isteğin hali sabıka irca veya yeni terimle eski hale getirme kurumu ile bir ilgisinin bulunmadığı açıktır. Gerçekten anılan kanunun 167. maddesi hangi koşullarda böyle bir istekte bulunulabileceğini sınırlı bir biçimde düzenlemiştir. Buna göre muayen mühlet zarfında muameleyi yapmaya mecbur olan bir kimse veya vekilinin iradesi dışında muameleyi yapmaktan aciz olduğunun gerçekleşmesi ve kanuni yollara müracaatın hukuken imkansız bulunması gerekir. Davaya konu olayda ise vekaletnamesinde yetkisi bulunmayan avukatın temyizden vazgeçmesi ve bunun sonuç doğurup doğurmayacağı konusu ile ilgilidir. Bu bakımdan üzerinde durulması gereken husus somut olay bakımından davacı vekilinin temyiz isteminden vazgeçebilip geçemeyeceği, bir başka anlatımla temyizden vazgeçmesi için vekaletnamesinde özel yetki verilmiş olup olmadığı yönlerinden incelenmesi gereken konudur.
Dosya içeriğinden vekaletnamede vekile davadan feragata, kabule sulh olmaya açık ve kesin bir biçimde yetki verildiği, buna ek olarak temyize başvurmaya da yetki verildiği ancak temyizden vazgeçmeye bir yetki verilmediği görülmektedir. Bu kapsamdaki vekaletnameye dayanılarak vekilin temyizden vazgeçebileceği Dairemizin bu isle ilgili olarak önceki kararlarında kabul edilmiştirki bu hukuki sonuç doğrudur. Gerçekten davadan vazgeçme yetkisi olan vekilin temyizden de vazgeçebilmesi gerekir. Çoğun içinde azında bulunduğu ilkesi uygulamada kabul edilen ve sık sık uygulanan temel ilkelerdendir. Bu sonuca göre Dairemizce davacı vekilinin temyizinin inceleme konusu yapılmamış olması maddi hata yapıldığını da göstermez. Böyle olunca davacının taleplerinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenle sebepten temyiz isteminin REDDİNE, 15.9.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.