 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/609
Karar No : 1997/7438
Tarih : 15.04.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki, cezai şart alacağının ödetilmesi davasının yapılan yarıgılaması sonunuda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı Avukatıncada duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.4.1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti Duruşma günü davacı adına Avukat Akın K...... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyizine gelince:
Davacı okul idaresi, taraflar arasındaki ferdi hizmet sözleşmesinin 10. maddesinde öngörülen cezai şart kuralına aykırı biçimde son sözleşmenin uygulanmasına başlanılmasından sonra, sürenin bitimine takriben 5 ay kala davalı öğretmen tarafından sözleşmenin fesh edilmesi nedeniyle, cezai şart talebinde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucu, öngörülen cezai şart miktarı 143,955,448 TL'nin çok fahiş olduğu düşünülerek 25,000,000 TL hüküm altına alınmıştır.
Ferdi hizmet sözleşmesinde tarafların serbest iradesi ile anılan cezai şart kuralına yer verildiği ve indirim yapılamayacağı ayrı bir kural halinde açıklanmış olduğu gibi, davalı öğretmenin davalı okuldaki deneyimi sonucu diğer bir kısım öğretmenlerle birlikte ortak bir telif eserde hazırlamış olduğu ve başka bir yerde daha iyi şartlarla iş bulduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun konuyla ilgili 161/son maddesinde hakime cezai şart miktarında indirim yetkisi veren kural kamu düzenine ilişkindir. Hakime istisnai olarak tanınmış olan bu hakkın ölçülü olarak kullanması zorunludur. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, cezai şarttan indirme tarafların iktisadi durumu, borçlunun ödeme kabiliyeti ile birlikte borcunu yerine getirmiş olamasından dolayı sanğladığı menfaat gözönünde tutulmak suretiyle bir ölçü içinde gerçekleştirilmelidir. Tüm bu olgular dikkate alındığında somut olayda cezai şarttan mahkemece yapılan indirimin fahiş olduğu sonucuna varılmaktadır. O halde daha ılımlı bir oranda indirme yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 6,000,000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.