 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2723
Karar No : 1997/8235
Tarih : 6.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki, gecikme zammı alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 6.5.1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Cemal E. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avakatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davalı kuruma ait işyerinde çalışmakta iken gaipliğine karar verilen işçinin mirascıları olan davacılar kıdem tazminatının geç ödenmesi nedeniyle geçmiş günler faizi talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılamanın bitiminde, gaiplik karararını alınmasından sonra davacı mirascıların davalı kuruma başvuru tarihi olan 28.10.1994 tarihindin itibaren ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz hesabı yapılarak bulunan miktar hüküm altına alınmıştır. Davacıların temyizi üzerine Dairemizin 1.7.1996 tarih ve 2448-14692 kararı ile murisin emekli olmak suretiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ise de, bu kararın dosya içeriğine uygun bulunmadığı maddi hataya müstenit olduğu tartışmasızdır. Gerçekten 1972 doğumlu ve emekliliği söz konusu bulunmayan murisin bir deniz kazasında kaybolması nedeniyle mirascıları tarafından açılan dava sonucu gaipliğine karar verilmiştir. Bu olgu ortada iken, emeklilikten haraket edilerek yerel mehkemenin vermiş olduğu ilk kararın bozulması hatalıdır. Ne varki maddi hata pargılamanın her evresinde usulüne uygun biçimde düzeltilebilir. Bu nedenle Dairemizin bozma kararına somut olayda itibar edilemez.
Gaiplik kararı nevi şansına münhasır istisnai bir durumdur. Bu bakımdan faiz başlangıç tarihi olarak, davacı mirascıların davalı kuruma kıdem tazminatının ödenmesi için başvurdukları 28.10.1994 tarihinin nazara alınması gerekir. Bir başka anlatımla yerel mahkemenin ilk kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 6,000,000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.5.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.